Kanada’nın Carleton Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Cihan Erdal Kobane soruşturması kapsamında 5 aydır tutuklu. Erdal, cezaevinden gönderdiği mektupta, “Hiçbir sorumluluğumun bulunmadığı bir olay nedeniyle özgürlüğüm keyfi ve hukuksuz biçimde gasp edilmekte” dedi. Erdal’ın avukatı Dilan Ateş ise, Erdal’ın tutukluluğuna münasebet olan belge için açıklamalarda bulundu.
SUÇLAMALAR: HIRSIZLIK, ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZMAK…
Erdal neden tutuklandı, hazırlanan iddianamede hangi suçlamalar yöneltiliyor? 1 Ekim’de Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklanan Erdal, bu tarihten beri Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Erdal’ın avukatı Ateş şunları söylüyor: “Dosyada kısıtlılık kararı bulunması sebebiyle birinci başlarda yeteri kadar bilgiye ne avukatlar ne de gözaltına alınan müvekkiller sahipti lakin evrakın geniş kapsamlı bir çalışma sonucu siyasi saik ve talimatla hazırlandığının az çok farkındaydık. Lakin işin gerçek yüzü iddianamenin hazırlanmasıyla daha net bir biçimde ortaya çıktı.”
İddianame hazırlandığında Erdal’ın tutukluluğuna münasebet oluşturan suçlamalar karşısında şaşkınlık geçirdiklerini belirten Ateş şöyle devam etti: “Cihan ve öbür 107 kişi hakkında hazırlanan iddianamede itham edilen hatalar epeyce ağır. Cihan da herkes üzere suçlamaları birinci duyduğunda büyük bir şaşkınlık yaşadı. Yöneltilen hatalar; İnsan öldürme, Öldürmeye teşebbüs, Yağma, Alıkoyma, Alıkoymaya Teşebbüs, Mala Ziyan Verme, Yakarak Mala Ziyan Verme, Kamu Malına Ziyan Verme, Yakarak Kamu Malına Ziyan Verme , İşyeri Dokunulmazlığını İhlal, Geceleyin İşyeri Dokunulmazlığını İhlal, Geceleyin Açıktan Hırsızlık, Açıktan Hırsızlık, Hırsızlık, Geceleyin Hırsızlık, Kolay Yaralama, Silahla Kolay Yaralama, Kamu Görevlisini Silahla Kolay Yaralama, Kamu Görevlisini Taammüden Kolay Yaralama, Kemik kırığı Oluşacak Formda Taammüden Silahla Yaralama, Kamu Görevlisini Kemik kırığı Oluşacak Formda Taammüden Silahla Yaralama, Silahla Taammüden Yaralama, Kamu Görevlisini Silahla Yaralama, İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali, İbadethanelere Ziyan verme, Düşük Yapmaya Neden Olma, Bayrak Yakma, 5816 Sayılı Yasaya Muhalefet, Cürüm İşlemeye Tahrik Etme, Devletin Birliğini, Ülkenin Bütünlüğünü Bozma halinde.”
‘EĞİTİM HAKKINI ENGELLİYORLAR’
Ateş, müvekkili Erdal’ı sık sık cezaevinde ziyaret ediyor. Son görüşmede ortalarında geçen sohbeti aktaran Dilan şöyle devam etti: “Cihan’ı görmemin asıl sebebi Cihan’ın dışarıda devam ettirdiği akademik mesleğini ve çalışmalarını içeride de devam ettirebilmesine yardımcı olmak. Cihan Kanada’nın Carleton Üniversitesi’ne kayıtlı doktora öğrencisi ve şu an tez basamağında. Esasen tez süreciyle birlikte Kanada’dan Türkiye’ye ailesinin yanına gelmesiyle de tutuklandı. Bu sebeple her gittiğimde yanımda doktora süreciyle alakalı makale ve kitap götürmekteyim. Birinci etapta cezaevi idaresi İngilizce makaleleri almamakta bayağı diretti. ‘Makaleler İngilizce, kurum güvenliğini tehlikeye düşürüp düşürmediğini incelememiz gerekmekte lakin kurumda İngilizce bilen bir kişi yok. Çeviri yapılması gerekir’ dediler. Aslında hapishane de ne yapacağını bilemedi. Birinci sefer yurt dışında doktora yapan bir kişi kurumda tutuklu olarak bulunmaktaydı. Kendileriyle konuştuğumda da ne yapacaklarını bilemez bir halde olduklarını açıkça söylediler. Cihan, doktora tezi için interneti olmayan bir bilgisayarı kullanmak istediğini belirtmiş ve İngilizce makalelerin kendisine verilmesini talep etmişti. Olağanda Türkiye’de bulunan bir üniversitede kaydı olan bireye ait olarak hapishanenin eğitim komitesi bir dilekçe muharrir, kişinin eğitim süreciyle alakalı okulundan bilgi alır ve buna nazaran yapılan talepleri kabul yahut reddeder. Cihan’ın talebine ait kurum idaresi ile görüştüğümde “Cihan’ın okulu Kanada’da nasıl yapacaksınız?” sorusuna taleplerimizi reddederek karşılık verdiler. Münasebetiyle inisiyatif almaktansa eğitim hakkını engellemeyi seçtiklerini söyleyebiliriz. Sincan Hapishanesi Eğitim Komisyonu’nun ret kararına karşı itiraz edildi ve talebimiz kabul edildi. Cihan artık kurumda bulunan bir bilgisayarı kullanabilmekte ve kendisine gönderdiğim tüm İngilizce makaleler dahil birebir gün eline ulaşmakta.”
Ateş, müvekkilinin eğitim hayatına devam edebilmesi için derhal hür bırakılması gerektiğinin altını çiziyor: “Evrak kapsamında tutuklu bulunan herkes büyük bir muğlaklık içerisinde. Duruşmada ne olacak, bırakılacaklar mı, ne vakit bırakılacaklar?.. Bu soruların karşılığını kimse bilemiyor. Bu sebeple herkes üzere Cihan’da korkulu. Doktora sürecini dışarıda tamamlamak istiyor. Her ne kadar makalelerine ulaşabilse de tezi için saha çalışmaları yapması gerekmekte. Planladığı birçok işi yarım kalmış durumda.”
‘DAYANIŞMA RUHU ÖNEMLİ’
“Cihan’ın en kısa müddette özgür bırakılmasını talep ediyorum. Suçlamaların ağır olması bu suçlamaların yanlışsız olduğu manasına gelmez” diyen Dilan son olarak şöyle devam etti: “İsnat edilen cürümlerin epeyce ağır olmasına karşın Cihan’ın yaptığı bir hareketin bu hataların işlenmesine sebebiyet verdiğini kanıtlayacak illiyet bağı bulunmamakta. Cihan’ın hayatında yapmayı beklediği birçok işi ve planları bulunmakta. Cihan başarılı bir öğrenci ve hapishane şartlarına karşın inatla üretmeye, çalışmaya devam etmekte. Bu duruma şahsen ben de her seferinde şahit oluyorum. Cezaevine her gittiğimde gerek Türkiye’deki gerek Kanada’daki hocalarının onu ne kadar desteklediğini ve temelde herkesin elinden geleni yapmaya çalıştığını görüyorum. Bu dayanışma ruhu hayli umut verici. Bu sebeple Cihan’ı en kısa vakitte ortamızda olmasını ve akademiye geri dönerek özgürce eğitimine devam edebilmesini umut ediyorum.”
‘ÖZGÜRLÜĞÜM GASP EDİLİYOR’
Erdal da geçtiğimiz günlerde cezaevinden bir mektup gönderdi. Erdal şunları söyledi: “Katılmadığım bir toplantı, paylaşmadığım bir davet nedeniyle yargılanmamın tuhaflığı bir yana, şiddetin vaizlerine hayatın her alanında ama’sız, fakat’sız itiraz etmiş biri olarak, elem verici bir şiddet olayıyla ilgili dehşet verici suçlamalara maruz kalmamı hukuk ve adalet ismine utanç verici bulduğumu söylemek zorundayım. Bugün birtakım siyasi hesaplar doğrultusunda, hiçbir sorumluluğumun bulunmadığı bir olay nedeniyle özgürlüğüm keyfi ve hukuksuz biçimde gasp edilmekte.”
Gazete Duvar
