Borsada; manipülasyon, içsel bilgiye dayalı süreç ya da gibisi usulsüzlükler olmadığı sürece piyasa paydaşlarının karar verdikleri hisse fiyatlarına müdahil olmadıklarını belirten Sermaye Piyasası Şurası (SPK) Lideri Ali Fuat Taşkesenlioğlu “Bu yüzden yatırımcılarımızın, hisse piyasalarında hesap ettikleri değerleme ve şahsi beklentilerine nazaran süreç yapmaları gerek. Yatırımcıların kendi yatırım tercihlerinin sonucunda kar yahut ziyanla sonuçlanan süreçlerde SPK’nin rastgele bir sorumluluğu bulunmamaktadır” ikazında bulundu.
Taşkesenlioğlu: Yazılan her iletinin, atılan her tivitin ardında şahsi menfaatler olabilir. Pandemi devrinde borsaya giren küçük yatırımcı sayısı da katlanarak arttı. Salgın sürecinde meskende çalışılmasının yanı sıra gelişen teknolojiyle birlikte sermaye piyasalarında süreç yapmanın kolaylaşması da bu durumda tesirli oldu.
MANİPÜLATÖR TUZAĞINA DİKKAT
Borsaya artan ilgi, manipülatörlerin de yeni metotlara başvurmasını beraberinde getirdi. Manipülatörlerin bilhassa küçük yatırımcının tecrübesizliğinden faydalanarak ‘kısa müddette borsadaki parasını katlama’ taahhüdü ile yatırımcıları yanlış yönlendirdiğine işaret eden uzmanlar, SPK ve Borsa İstanbul’dan yapılan ihtarlara kulak verilmesi ve profesyonel dayanak alınması gerektiğini söz ediyor.
‘ÖZEL BÖLÜM BORÇLANMASI BANKACILIKTA YOĞUNLAŞTI’
SPK Lideri Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Türkiye’de özel bölüm fonlamasının borçlanma yoluyla bankacılık bölümü üzerinde ağırlaştığını aktaran Taşkesenlioğlu, şunları söyledi:
“Bu durum, bir yandan şirketlerin uzun vadeli fon sağlamalarında ezalar yaşanmasına ve öz kaynak finansmanı alternatifinin dışlanmasına neden olurken, başka yandan tasarruf sahiplerinin de sağlam ve karlı şirketlere ortak olabilmesinin önüne geçiyor. Sermaye piyasaları, öz kaynak finansmanı prosedürü ve şirketlerin finansman karmasındaki hissesinin artması, bu iki sorunun çözülebilmesine epey kıymetli katkılar sağlayacak. Bu mevzu, kamunun ilgili stratejik planlarında da yer alıyor ve uzun yıllardır çalışılıyor.”
BORSA 1 MİLYON YENİ OYUNCU
Uzun yıllardır 1 milyon civarında seyreden hisse piyasası yatırımcı sayısının 2021 prestijiyle 2 milyonu aştığına işaret eden Taşkesenlioğlu, birçok yatırımcı davranışı ve reaksiyonundan, yatırım kararları alınırken şirketlerin gereğince incelenmediği ve yatırım kararlarının finansal datalarla desteklenmediğine dikkati çekti ve ekledi: “Maalesef birçok yatırımcının şirketlerin ticaret unvanlarını, faaliyet bahislerini dahi bilmeden yalnızca şirketlerin borsa koduna bakarak yatırım yaptığı örnekleri görüyoruz. Finansal piyasalar tarihi, çok getirilerin bir vakit sonra düşerek uzun vadeli ortalamasına yakınsadığı örneklerle dolu. Bir hissenin yalnızca evvelki günlerde fiyatının arttığı için alınması, sizi en yüksek fiyattan alan kişi yapabilir. Bunu ebediyen akılda tutmak gerekiyor.”
Taşkesenlioğlu, meydana gelebilecek ziyanlarla ilgili SPK’nin tazmin yükümlülüğü olmadığını da hatırlattı. Taşkesenlioğlu ayrıyeten, şirketlerin SPK kurallarına tabi olmasının, bu şirketlerin tüm süreçlerinin SPK tarafından onaylandığı yahut SPK’nın kelam konusu şirketlerin yahut oluşan hisse fiyatlarının ardında olduğu manasına gelmediğini söyledi. Taşkesenlioğlu ayrıyeten “Yazılan her bildirinin, atılan her tivitin gerisinde şahsi menfaatler olabilir” diyerek, yatırımcıların tüm bunları gözönünde bulundurması gerektiğini anlattı. (ANKARA-AA)
Gazete Duvar
