Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi, gündeme ait değerlendirmelerde bulunup soruları yanıtladı.
Karamollaoğlu’nun açıklamaları şöyle:
BAKANLIĞA YAKIŞMAYAN BİR HAL: “Eğitim öğretim devri açıldı, sınıflar açıldı. Yakında üniversitelerimiz de gençlerimize kapılarını açacaklar. Hükümet bundan sonra yüz yüze eğitime geçileceğine vurgu yaptı, gerekli önlemlerin alındığını söz ettiler. Bunun gerisinden da birtakım tutarsızlık yaşanmaya başlandı. Bugün için maalesef öğrencilerin en büyük sıkıntısı, yurt bulma oldu. Öğrenciler kalacakları bir konut ve yurt bulmakta çok önemli zorluk yaşıyor. Mesken ve yurt bulmak güç, bulunanı da kiralayabilmek sıkıntı, fiyatlar almış başını gidiyor. Bunun yanında da ‘Yüz yüze eğitim yapacağız’ derken ‘Derslerin bir kısmı yeniden online olacak’ deniliyor hatta tezler, 6 dersten 5’inin bile online yapılma istikametinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu, Ulusal Eğitim Bakanlığı’na yakışmayan bir tutum, buna da bir isim bulmuşlar ‘hibrit’ eğitim diyorlar. İktidar gerekli önlemleri almakla mükellef. ‘Ekonomik baskıları bütünü ile veliler ve öğrenciler göğüslesin’ üzere mantık çıkıyor. Bu husus çok lakin çok önemli bir husus, bunun tesirleri daha sonra gözükür.
ATANAMAYAN ÖĞRETMEN DİYE BİR SORUNUMUZ OLMAYACAK: Türkiye’de atama bekleyen okullarından mezun olan 460 bin civarında öğretmen var. Bugün iktidar kendisinin 140 bin öğretmene gereksinimi olduğunu biliyor fakat not ortalaması imtihanlarda 80-85 olan mezunlar bile şimdi atanmıyor. 140 bin öğretmene gereksinim var. Pandemi sebebiyle de öğretim kalitesinin yükseltilmesi için sınıftaki öğrenci sayısının 25’i geçmemesine vurgu yapıyoruz; bu türlü olunca da öğretmen sayısına çok daha fazla gereksinim olacak. Biz şunu taahhüt ediyoruz; takımdaki boşluklar doldurulacak, ‘atanmayan öğretmen’ diye bir sorunumuz olmayacak, öğretmenler açıkta kalmayacak, sınıflar 25’i hiçbir vakit geçmeyecek.
YOL YAPIYORUZ, ÜZERİNDEN KİM GEÇİYOR?: Yol yaparak işsizliği kaldıramazsınız, havaalanını yapan adama para ödeyerek ekonomiyi düzeltemezsiniz, her şey birbirine bağlı. Borç arttıkça faizleri indiremezsiniz. Dış borç konusunda prestijiniz yoksa kimseden para alamazsınız. Bir insanın gereksinimi muhakkak bir ölçü para ile karşılanırken onun 2 misli para harcamak israftır. Yiyeceğinden fazlasını almak israftır. İktisada katkı sağlamayan, üretimi artırmayan, fiyatları aşağı çekmeyen her yatırım israftır. Yol yapıyoruz, Avrupa’nın en kusursuz yolları bizde; üzerinden kim gelip geçiyor? İnsan muhtaçlığı olmayan kağıdı ve kalemi bile alsa israftır. Bunu ülke çapında ele aldığınızda israfın boyutu da tanımı de değişir.
‘BU KADAR SAÇMA BİR FİKRE PRESTİJ ETMEM’
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Temel Karamollaoğlu, AK Partili Bülent Turan’ın “HDP kimi isterse Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı o olacak” kelamlarının sorulması üzerine, “Ben Millet İttifakı’nın şu an kimi cumhurbaşkanı adayı seçeceğini bilmiyorum lakin bu kadar saçma bir fikre prestij edecek kadar da aptal değilim. ‘Millet İttifakı kimi seçer?’. Ben ne bileyim kimi seçer? Bununla ilgili şu anda bir şey söyleyemeyiz ki” diye konuştu.
’80’LERDE 90’LARDA YAŞANDI’
Karamollaoğlu, fahiş fiyatlar ile ilgili de “Bunu biz geçmişte yaşadık. 80’lerde de 90’larda da yaşandı. Malın kıtlığı olduğu, fiyatların yükseldiği vakit zabıta sarfiyat, basardı. Bugün o denli bir şey yok ki. Nasıl oluyor da tarlada 1 liraya çıkan eser pazarda 10 liraya satılıyor? Bunun neden kaynaklandığını onlar tespit edecek” dedi.
‘SENİN ELİNİ ÖPERİM O ZAMAN’
Temel Karamollaoğlu, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın minimum fiyat ve emekli maaşlarıyla ilgili açıklamalarına ait sorusuna, “Tabii bunu birçok istikametten ele almak lazım. Enflasyon bu kadar vakit zarfında ne kadar arttı? O gün de bugün de toplu kontratlarla personellere, memurlara verilen taban fiyat hangi düzeyde? Siz 50 sene de geçse bu mantıkla daima açlık hududunda vereceksiniz. Açlık hududu da 16 misli arttıysa demek ki sen hiçbir şey vermemişsin. ‘Biz geldiğimiz vakit açlık sonunun altında fiyat alıyordu insanımız, biz artık yoksulluk sonuna çıkardık’ deseydi, senin elini öperim o zaman” karşılığını verdi. (HABER MERKEZİ /DHA/AA)
Gazete Duvar
