Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1 Ocak’ta rektör olarak atanan Melih Bulu, öğrenciler tarafından günlerdir protesto ediliyor. Pazartesi günü yerleşke önünde yapılan hareketin akabinde mesken baskınlarıyla 36 öğrenci gözaltına alındı. Protesto hareketleri devam ederken avukat kümeleri da öğrencilere takviye açıklaması yaptı.
Kayyım siyasetinin iktidar tarafından uzun bir vakittir hukuksuzca yürütüldüğü ve bu teknikle belediyelere, üniversitelere ve derneklere kadar toplumun tüm iradesine karşı bir atak aracı olarak kullanıldığı belirtilen açıklamada, “Üniversite rektörlerinin seçimleri, 12 Eylül Rejimi tarafından göstermelik hale getirilerek üniversite bileşenlerinin iradesini gaye almış, rektörü seçme hakkı yürütme erkine tanınmıştır. Lakin 15 Temmuz sonrası çıkarılan OHAL KHK’ları ile göstermelik olarak yapılan seçimler dahi kaldırılmış ve Cumhurbaşkanı’na, tek başına rektör atama yetkisi verilmiştir” denildi.
“İKTİDAR, ANTİDEMOKRATİK İDARE BİÇİMİNİN DOZUNU ARTIRDI”
Öğrencilerin ve akademisyenlerin anayasal haklarını kullanarak protesto gerçekleştirdiği vurgulanırken, “Kayyum rektörün vazifeden alınması istemiyle bir ortaya gelen öğrenciler, polis ve özel güvenlik üniteleri tarafından hukuka karşıt formda taarruza uğramıştır. Bu kayyum siyasetine karşı protesto, bilimsel ve akademik özerkliğe sahip çıkma hali, başta Boğaziçi Üniversitesi öğretim vazifelileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenler, öğrenciler olmak üzere toplumda da büyük dayanak bulmuştur. Siyasi iktidar, öğrencilerin haklı taleplerini bastırmak gayesiyle; antidemokratik idare şeklinin dozunu artırmış, olağan kurallarda savcılık tarafından çağırılsa söz vermeye gidebilecek öğrencileri sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilen mesken baskınlarıyla gözaltına almıştır. 28 şahsa yönelik yakalama ve gözaltı kararı verilmiş, 17 öğrencinin kapıları ve konutlarının duvarları dahi kırılmış, konut sakinlerinin başına silah dayanmış; darp, tehdit hakaret üzere hukuk dışı uygulamalara girişilerek gözaltı süreci gerçekleştirilmiştir” sözleri kullanıldı.
‘İKİ ÖĞRENCİYE ÇIPLAK ARAMA YAPILDI’
Gözaltına alınan iki öğrenciye çıplak arama yapıldığı belirtilirken, “Polisler öğrencileri yere yatırarak zorla pantolonlarını yırtmıştır. Bir öğrenci başı tekraren yere vurulmak suretiyle darp edilmiş, gözaltı esnasında karşıt kelepçe yapılarak öğrenciler azaba maruz bırakılmıştır. Ardından İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan gerçek dışı açıklamalarla yaşanan süreç devlet eliyle kriminalize edilmeye çalışılmıştır. Bu sabah ise gözaltı listesi genişletilmiş, tekrar insanlık dışı ve azap niteliğindeki uygulamalarla gözaltındaki öğrencilerin sayısı 36’ya yükselmiştir. Bir yandan ise İstanbul Valiliği salgını münasebet göstererek büsbütün keyfi bir biçimde Beşiktaş ile Sarıyer ilçelerinde düzenlenecek bütün toplantı ve şov yürüyüşlerini yasaklamış, Boğaziçi Üniversitesi etrafı adeta bir cezaevine dönüştürülmüştür” denildi.
Kayyım uygulamalarına son verilmesi, gözaltında azap ve hukuk dışı uygulamaların sona erdirilmesi ve sorumlular hakkında soruşturma açılması, tüm öğrencilerin şartsız özgür bırakılması gerektiğini belirten avukat kümeleri, öğrencilerin haklı taleplerinin yanında olduklarını belirttiler.
Açıklamada imzası bulunan kümeler:
Avukat Dayanışması
Avukat Hareketi
Çağdaş Avukatlar Kümesi
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube
Demokrasi İçin Hukukçular
İştirakçi Avukatlar
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
