Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri 827’nci hafta yaptıkları açıklamada 20 yıl evvel karakola gittikten sonra kendilerinden bir daha haber alınmayan HADEP’li Serdat Tanış ve Ebubekir Deniz için açıklama yaptı. Yetkilileri misyona çağıran Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının devam edeceğini söyledi.
‘TÜRKİYE HİÇBİR VAKİT HUKUK DEVLETİ OLMAMIŞTI’
Cumartesi Anneleri’nin 827’nci hafta açıklamaları şöyle: “Anayasa’nın 2. hususu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu müellif. Hukuk devleti, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı kontrolüne açık olan devlettir. Türkiye, hiçbir vakit hukuk devleti olmamıştı. Lakin istikrar ve kontrolden tümden uzaklaşmış yeni hükümet sistemi ile hukukun büsbütün dışına çıktı. Hukukun üstünlüğüne, demokratik hesap verebilirliliğe ve adalete kapalı bu sistemde bireyin temel hak ve özgürlükleri müdafaasız kaldı. Şiddet ve yaygın hak ihlalleri yoluyla varlığını sürdüren siyasi rejim, hakikat ve adalet talebimizi varlığına bir tehdit olarak gördü ve karşılıksız bıraktı.”
EBUBEKİR DENİZ VE SERDAR TANIŞ NASIL KAYBEDİLDİ?
Cumartesi Anneleri, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in kayıp kıssası ve adalet gayretleriyle ilgili kamuoyuyla şu bilgileri paylaştı:
– 25 yaşındaki Serdar Tanış ve arkadaşları 2000 yılında Silopi’de HADEP ilçe teşkilatı açmak üzere çalışmalara başladılar. Çalışma yürütenler, “Benim bulunduğum bölgede HADEP açılamaz, buna asla müsaade vermem” diyen Şırnak Vilayet Jandarma Alay Kumandanı General Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Karakol Kumandanı Yüzbaşı Süleyman Can’ın ağır tehdit ve baskısı ile karşılaştılar. Tüm baskılara karşın 3 Ocak 2001 tarihinde HADEP ilçe teşkilatı açıldı ve Serdar Tanış İlçe Lideri oldu. Sonrasında baskılar daha da ağırlaştı.
– 25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığından Serdar Tanış’ı telefonla arayıp komutanlığa gelmesi istendi. Serdar Tanış, ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile birlikte Silopi Jandarma Komutanlığı’na gitti ve onlardan bir daha haber alınamadı. Silopi Jandarma Komutanlığı beş gün boyunca Tanış ve Deniz’i görmediklerini söyledi. Kamuoyu baskısının artması üzerine Şırnak Valisi Hüseyin Diğere, onların 25 Ocak’ta Silopi Jandarma Komutanlığı’na geldiklerini ancak yarım saat kaldıktan sonra, ayrıldıklarını açıkladı.
– Baba Şuayip Tanış ise kamuoyuna yaptığı açıklamada: “Oğlum, ilçe teşkilatını açmaya çalışırken Levent Ersöz bizi daima tehdit etti. Beni, Şırnak Vilayet Jandarma Komutanlığı’na götürdüler. Levent Ersöz, ‘Oğlun bu işten vazgeçsin, yoksa sizin için iyi olmaz.’ dedi. Oğlum parti çalışmaları için Diyarbakır’a gittiğinde Levent Ersöz beni telefonla aradı. ‘Oğlun Serdar, Şırnak topraklarına ayak basarsa yaşatmam.’ dedi. Oğlum Diyarbakır’dan geldiğinde Silopi İlçe Jandarma Karakolu’na çağrıldı. Gitti, bir daha da dönmedi” dedi.
– İnsan hakları örgütleri, aydınlar, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Komitesi Tanış ve Deniz’in akıbetinin araştırılması için devreye girdi. Lakin tüm teşebbüsler sonuçsuz bırakıldı. Evrak faal bir soruşturma yürütülmeden 2015 yılında takipsizlik kararı ile kapatıldı. Takipsizlik kararına yapılan itiraz ise Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bunun üzerine aileler 17 Ağustos 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 18 Temmuz 2019 tarihinde başvuruyu müddet aşımı gerekçesiyle reddetti.
AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ
Halbuki 2001 yılında AİHM’e taşınan davada Mahkeme, “yerel mahkemeler tarafından detaylı bir isimli inceleme yahut bağımsız bir soruşturma gerçekleştirilmemiş olmasını hüzün ile karşılamaktayız” diyerek Tanış ve Deniz’in kaybedilmesinden devletin sorumlu olduğu sonucuna varmış ve Türkiye’yi oybirliği ile mahkûm etmişti. (Başvuru No. 65899/01) 827. haftamızda isimli ve siyasi makamları vazifeye çağırıyoruz: İç hukukta “yürütülen soruşturmanın kusurlu olduğu ve önyargılı fikirlere dayandığı” AİHM kayıtlarına geçen Tanış ve Deniz evrakında adil bir yargılama faaliyeti yürütme yükümlülüğünüzü yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin Serdar Tanış, Ebubekir Deniz ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 128 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
