ANKARA – Gelecek Partisi Umumî Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin teşkilatlanma çalışması kapsamında şu ana kadar 65 vilayette ve 300 ilçede örgütlendiklerine dikkat çekerek 70’i aşkın ilçede de kongrelerinin tamamlandığını söyledi.
Eylül ayı içerinde büyük kongrenin gerçekleştirileceği haberi veren Davutoğlu, “Onun öncesinde 26 Temmuz’da umumî merkez açılışımızı yapacağız. Akabinde vilayet ve ilçe kongrelerini bitirerek Eylül ayında Büyük Kongremizi gerçekleştireceğiz. Gelecek Partisi’nin Anadolu sathına dalga dalga yayılmasından korkanlar bizi engellemek için hangi oyun içine girerlerse girsinler onların düşüş bizim yükseliş trendimizi değiştiremeyeceklerdir” sözlerine nokta verdi.
GELECEK PARTİSİ ALANA İNDİ: 4 TALEP DİKKAT ÇEKTİ
Gelecek Partisi heyetinin alana inerek Anadolu’nun farklı kentlerine ziyaretler yaptığına dikkat çeken Davutoğlu, 4 talebe dikkat çekti:
“Ülkenin her bir yanında bugünkü koalisyon iktidarına reaksiyon var ve yeni siyaset arayışının merkezi olarak Gelecek Partisi’ne ilgi duyuluyor. Bugün Anadolu her zamankinden daha çok yeni bir arayışın heyecanı içindedir. Gelecek partisi oluşmakta olan dip dalganın amiral gemisidir. Alandan “korku iklimini yenin, ekonomik darboğazı aşın, adaleti tesis edin ve berrak siyaseti getirin” diyerek 4 talep yükseldi. Bu talepler Gelecek Partisi’nin ana amaçlarıdır.”
YÜZDE 22 İŞSİZLİK: ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARARAK EKONOMİ YÖNETİMİ
Türkiye’nin en temel sorununun işsizlik olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “TÜİK’in son olarak yayınladığı yüzde 12,8’lik işsizlik nispetine bakınca ülkemizde işsizlik düşüyor. Çünkü bu iktidar geçinemeyenden koptu, ay sonunu getiremeyenden koptu, alının teriyle kazanmaya çalışandan koptu. Son 1 yılda çalışma nüfusumuz 1 milyon kişi artmış. Buna karşın iş gücümüz 3 milyon kişi azalmış. Sonuç olarak yalnızca 1 yılda iş gücü piyasasına dahil olmayanlardaki artış 4 milyon kişiyi aşmış. Iktisatta iyi ne olursa bu iktidarın büyük bir başarısı oluyor. Iktisatta kötü ne olursa dış mihraklar yüzünden oluyor. Bu söylem, artık kabak tadı verdi. Yüzde 22 işsizlik, ülkemizin ekonomik bir felakete doğru sürüklendiğinin habercisidir. 6 milyona yakın gencimiz meskenlerine hapsolmuş durumdadır. İktidar bütçede revizyona gitmemiştir. Pahalılıkla mücadele için tutarlı bir para siyaseti izlememiştir. Hala şapkadan tavşan çıkarmaya çalışarak, istatistiklerle oynayarak, art kapı operasyonlarıyla ekonomiyi yönetmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
2001 BUNALIMINDA DAHİ OLMADI: 38 MİLYAR DOLAR AÇIK
Davutoğlu, hükümetin, Merkez Bankası ile uyguladığı mali genişleme siyasetlerinin pahalılığa ilişkin göstergelerde derin sıkıntılara neden olacağını belirterek, “Geçtiğimiz hafta itibariyle Merkez Bankasının son üç ayda menkul kıymet portföyündeki artışı yaklaşık 6 milyar TL’ye ulaştı. Başka bir deyişle kime, nasıl, ne şekilde kullandırıldığını bilmediğimiz 69 milyar TL’lik bir mali genişleme yapıldı Merkez Bankası üzerinden. Iktisat ünitelerimizin yaptığı çalışmalara göre son 17 aylık dönemde Merkez Bankası tarafından “kimin koyduğu muayyen olmayan kur hedefine” ulaşabilmek maksadıyla satılan memleketler arası rezerv ölçüsü 90 milyar dolara ulaşmış. Yeniden Merkez Bankası datalarına göre, Bankanın bilanço döviz durumu 38 milyar dolar açık düzeyine ulaştı. Türkiye iktisat tarihinin en derin buhranlarından olan 2001 yılında dahi yalnızca 11 milyar dolar açık veren Merkez Bankası bilanço döviz konumunun 38 milyar dolar açığa ulaşması, en hafif tabiriyle tasa vericidir” sözlerine mahal verdi.
‘AK PARTİ’YE GÖNÜL VERENLERİN BU YAŞANANLARDAN KAN AĞLADIĞINI BİLİYORUM’
Türkiye’nin dış siyasette da şahsi ilişkilere ve tek akla dayanan hesapsız hamlelerin bedelini ödediğine vurgu yapan Davutoğlu, “Rusya ve ABD ile oynanan satranç oyununun tek kaybedeni Türkiye olmuştur. Satranç birebir anda birçok taşı koordinesiz bir şekilde ileri sürme oyunu değildir. Böyle bir durumda ileri sürülen her taş kaybedilir. Bugün Türkiye S-400-F35 denkleminde kaybet-kaybeti yaşamıştır. Bu yalnızca stratejik bir kayıp değil milyarlarca doların heba edildiği ve hesap verilmesi gereken ekonomik bir kayıptır. İktidar ve ortakları uzunca bir süredir Türkiye’yi yönetemeyecek bir acziyet içerisindeler. Özellikle AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimin bu yaşananlar karşısında içlerinin kan ağladığını biliyorum. Gelecek Partisi olarak, terk edilen her değeri tekrar yaşatacak, yıpratılan her kurumu aslına ve vaktin ruhuna makul şekilde yine daha ihya edeceğiz” dedi. (DUVAR)
Gazete Duvar