Türkiye’nin Avustralya Başkonsolosu Şarık Arıyak ve Güvenlik Ataşesi Engin Sever’e 40 yıl evvel Sydney’de düzenlenen suikastla ilgili soruşturmada yeni ipuçları bulundu. Sydney’deki suikast, Avustralya topraklarında memleketler arası birinci siyasi cinayet olarak kayda geçmişti. Soruşturmayı yürüten dedektifler, suikastın Avrupa ve ABD’de işlenen cinayetler ile 1986’da Türkiye’nin Melbourne Büyükelçiliği’ne “ideolojik amaçla” düzenlendiği belirtilen bombalı hücumla ilişkili olduğuna inanıyor.
Arıyak ve Sever, 17 Aralık 1980’de, Sydney Dover Heights’taki Portland Street’te bulunan başkonsolosluk konutundan iki farklı araçla çıktıkları sırada motosikletli iki kişi tarafından düzenlenen silahlı akında öldürüldü. Lakin cinayetle ilgili bugüne kadar hiçbir kuşkulu hakim karşısına çıkarılamadı.
Geçen yıl suikastle ilgili şüphelilerin kimlikleri ve limana atılan delillerle ilgili ipucu verecek olanlara 1 milyon Avustralya Doları ödül verileceği açıklanmıştı.
‘SYDNEY LİMANI’NDAN KIMI OBJELER ÇIKARILDI’
Son olarak, New South Wales Ortak Terörle Uğraş takımlarının yürüttüğü soruşturma kapsamında dalgıçlar araştırmalarını Sydney Limanı etrafına ağırlaştırdı. Sydney polisi, bugünkü açıklamasında yeni bulguların para mükafatı daveti sonrası elde edildiğini söyledi lakin delillerin ne olduğuna ait bir açıklama yapmadı. The Australian gazetesinin haberine göreyse dalgıçlar liman etrafında denizden üzeri kabuk kaplamış eski birtakım objeler çıkardı. Deliller yeni isimli tıp teknikleriyle incelenecek.
KOMİSER YARDIMCISI: BULMACANIN KESIMLERI BİR ORTAYA GELİYOR
The Australian gazetesine konuşan New South Wales Emniyeti Terörle Gayret ünitesi Komiser Yardımcısı Mark Walton “Bu tip tarihi davalarda bazen olduğu üzere bulmacanın kesimleri artık bir ortaya geliyor” dedi. İpuçlarının Sydney ve Melbourne’da yaşayan Türk ve Ermeni diaspora tarafından verildiğine inanılırken, Walton, para ödülünün de ipuçlarının paylaşılmasında “motive edici” bir etken olduğunu söyledi. Walton, 40 yıl evvel siyasi olarak birtakım örgütlere kendilerini yakın hissedenlerin artık bağlarının zayıflamış olabileceğini söz etti.
BBC Türkçe’nin aktardığına nazaran Walton, suikastle ilgili de şu açıklamayı yaptı: “Bu ülkede bu kadar kasti öteki bir terör aksiyonu daha düşünemiyorum. Âlâ hesaplanmış, kasti bir cinayet. Ne yaptıklarını çok iyi biliyorlardı ve buna bağlı olarak bir hücum planı yaptılar. Bu iki kişinin öldürülmesiyle sonuçlanacağını bildikleri zalim vazifesi yerine getirmekle ilgili tek bir tereddütleri bile yoktu.”
‘ÖRGÜT ILIŞKISINDEN EMİNİZ’
Mark Walton, zanlıların ‘ESAK mensubu yahut örgütle kontaklı olduklarından emin olduğunu’ belirtip “Bağlantılara ve vakit çizelgesine, yaşananlara bakıldığında ülke dışındaki hücumlarla temaslı olduğu çok açık olarak görülüyor” dedi. Walton, Sydney suikasti ile suikastten altı yıl sonra Türkiye’nin Melbourne Başkonsolosluğu’na düzenlenen bombalı hücum ortasında ideolojik bağlar olduğunu da teyit etti. Melbourne’daki hadisede, saldırganlar büyükelçilik binası önüne bomba yerleştirmeye çalışırken patlayıcılar infilak etmiş ve bir saldırgan ölmüştü.
ESAK NEDİR?
“Tasarlanarak hazırlanmış bir terör eylemi” olarak nitelendirilen Arıyak ve Sever cinayetini o periyot “Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları” (ESAK) isimli örgüt üstlenmişti. Fakat hadiseyle ilgili olarak kimseye resmi suçlama yapılmadı. ESAK, 1975 ve 1987 yılları ortasında faaliyet gösteren çok sağcı ve milliyetçi bir Ermeni gerilla örgütüydü. Gayesi Türkiye’nin 1915’i soykırım olarak tanıması ve Türkiye’nin topraklarının bir kısmını da içine alacak formda bağımsız Ermenistan kurulmasıydı.
ESAK da ASALA üzere Lübnan’da kurulmuştu ve örgüt Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnak Partisi) ile irtibatlı olduğunu açıklamıştı. Örgüt Paris, Roma, Madrid, New York dahil Avrupa ve ABD’de diplomatlara yönelik çok sayıda hücum düzenledi.
GAZETEYE TELEFONLA ÜSTLENMİŞLERDİ
The Sydney Morning Herald’ın 18 Aralık 1980 tarihli baskısında yer alan haberde suikasti ESAK’ın üstlendiği aktarılmıştı. Haberde şu tabirler vardı: “Cinayetten kısa bir müddet sonra bir bayan Sydney Sun’ı aradı. Ağır bir aksanla şunları söyledi: ‘Size bu iletisi vermem söylendi. Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları ismine arıyorum. Taarruzlar, Türkiye’nin 1915’te Ermenilere karşı yaptıkları adaletsizliğe misillemedir. Nefret hareketinin sorumluları biziz. Kelamda Ermeni Kapalı Ordusu’yla hiçbir bağımız yok. Türkler ve Türk kurumlar bizim hedeflerimiz’. Polis bu çağrıyı ciddiye aldı ve Sydney’deki Türk ve Ermeni topluluklardan onlarca kişiyi sorguladı. (BBC Türkçe)
Gazete Duvar
