Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’la bir araya geldi. Görüşmenin ardından Çavuşoğlu ve Maas, ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk konuşmayı yapan Mevlüt Çavuşoğlu, korona virüsü salgınıyla mücadelede işbirliğini görüştüklerini söyledi.
“Bugünkü ziyaretin esas amacı Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri ele almaktı. Bunun yanında Libya gibi bazı bölgesel konuları da ele aldık” diyen Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz’de lisans verdiğimiz bölgelerde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Biz başından beri açık ve net bir şekilde çağrımızı yaptık. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi ve Kıbrıs Türk halkını dışlamak yerine herkes için hakça ve adil bir paylaşım istedik, görüşmeye hazır olduğumuzu söyledik” ifadelerini kullandı.
‘UZUN YILLAR SABIRLA BEKLEDİK’
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu çağrıyı yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, “Ancak maalesef Yunanistan ve Rum kesimi, maksimalist tezleriyle dışlayıcı ve tek yanlı faaliyetlerine devam ettiler. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’de gerginliği arttıran biz değiliz, Yunanistan’dır, Rum kesimidir. Bunun da en son örneğini dün Yunanistan’ın bölgede askeri tatbikatlar yapmasıyla da bir kere daha görmüş olduk. Biz uzun yıllar faaliyetlerimizi başlatmak üzere sabırla bekledik. Bu konuda mektuplarımla da AB’ye, AB ülkelerinin dışişleri bakanlarına, NATO Genel Sekreteri’ne, BM Genel Sekreteri’ne ilettik. Uzun yıllar bizi dışlayıcı faaliyetlerin durmasını bekledikten sonra, biz bu faaliyetlerimizi başlatmak durumunda kaldık” dedi.
‘HANGİ ULUSLARARASI HUKUKA SAYGIDAN BAHSEDİYORSUNUZ?’
Almanya’nın ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in arabuluculuk çabalarını desteklemek için “jestler yaptıklarını” söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Gerek Maas’a gerekse Şansölye Merkel’e bu samimi çabaları için teşekkür ediyorum. Bu süreçte de gerçekten objektif bir rol üstlenmeye çalıştılar. Bunun için de teşekkür ediyorum. Ayrıca AB Yüksek Temsilcisi Borrell’e de AB adına sarf ettiği çabalar için teşekkür ediyorum. Bu çabaları objektif ve dengeli bir şekilde götürünce özellikle Yunanistan ve Rum kesimin de saldırılarına maruz kaldıklarını görüyoruz. Çünkü bugüne kadar hep AB’nin koşulsuz desteğiyle şımarmışlardır. Bugün Atina’daki basın toplantısında da Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın açıklamalarına bakınca kendilerine yakışan seviyede açıklamalar gördük. Fakat burada özellikle uluslararası hukuk çağrısını sürekli yineleyen Yunanistan’a, hangi uluslararası hukuka saygıdan bahsettiğini de sormak istiyorum.”
‘DİYALOĞA, MÜZAKEREYE HAZIRIZ’
Doğu Akdeniz’deki diğer ülkelerle de görüşmeye hazır olduklarını dile getiren Mevlüt Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yunanistan’a şöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Bu şımarıklıktan vazgeçin. Ön koşulsuz ve tam AB desteğiyle, böyle söylüyorsunuz, bir yere varılamayacağını artık anlamanız lazım. Hele hele bazı ülkelerin dolduruşuna gelerek kendinizi riske atmayın. Yok ‘haklarımızı savunacağız, tatbikat yapacağız’ gibi açıklamalarda bulunursanız, adımlar atarsanız, bu sefer elimizden bir kaza çıkmaz, gereği neyse tereddütsüz bir şekilde yaparız. O yüzden bu ülkelerin dolduruşuna gelmeyin ve aklı selim bir şekilde hareket edin. Ve biz her zaman şunu da söylüyoruz: Biz diyaloğa varız. Akdeniz’de, Rum kesimi hariç tüm ülkelerle görüşmeye ve de hakça paylaşım için müzakere etmeye varız. Ama kimse bunun için Türkiye’ye ön koşul getirmesin.”
MAAS: DURUM SON DERECE RİSKLİ
Mevlüt Çavuşoğlu’nun konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, AB dışişleri bakanlarının toplantısının Berlin’de yapılacağını Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri ele alacaklarını söyledi.
Maas, “Bu nedenle de bugün sabah Atina’da ve Ankara’da son görüşmeleri yapmak benim için çok önemliydi. Hem burada hem Atina’da artık bunu söylemek zorundayım, bu tehlikeli durumu ele aldık, tırmanan durumu ele aldık. Sadece AB içinde değil aynı zamanda NATO müttefiklerini de endişelendiriyor maalesef. Durum son derece riskli. Zira bir uçuruma yaklaştığınız zaman uçurumdan aşağı düşme riskiniz de var. Ve biz bu gelişmenin önünü kesmek istiyoruz. Bu nedenle de iki taraflar yoğun görüşmeler yaptık” dedi.
Gerginliği azaltacak adımlar atılmasının önemli olduğunu ifade eden Maas, “İki taraftan da diyaloğa hazır olunduğunu duyuyorum. Bu nedenle bu tartışmalı konuların bir çözüme ulaşabileceğini düşünüyorum. Sadece Yunanistan ve Türkiye arasında doğrudan görüşmelerle sadece bu yapılabilir. Bu sabah Sayın Miçotakis ve Dışişleri Bakanı’na da bunu söyledim. Bir diyalog süreci içinde bulunduğumuz durum nedeniyle bu kolay olmayacaktır” şeklinde konuştu.
‘ÇÖZÜMSÜZ OLMAYAN KONULAR İLİŞKİLERİ GÖLGELİYOR’
İki ülke arasındaki gerilimin artmasının AB’nin de çıkarına olmadığını belirten Maas, “Fakat halen iki tarafın da samimi olarak doğrudan görüşmelere başlamasıyla iki taraf için de kabul edilebilir sonuçlar elde edilebileceğine inanıyorum. Bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz. Çünkü durumun tırmanması ne Yunanistan, ne AB’nin, ne de Türkiye çıkarına. Almanya, bu acil diyalog sürecini elinden geldiğince desteklemeye hazır. Fakat böyle bir görüşme ortamı sadece yapıcı bir atmosferde gerçekleşebilir. Ve iki tarafın da faaliyetleri için bu geçerli. Bu ortamın sağlanmasını arzu ediyoruz adım adım” ifadelerini kullandı.
AB ve Türkiye ilişkilerinin istenilen seviyede olmadığına dikkat çeken Maas, “AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerden hiçbirimiz memnun değiliz. Daha çok potansiyelimiz var bu konuda işbirliği için. Bu konuda ilerlemek istiyoruz. Maalesef, siyasi açıdan çözümsüz olmayan konular gölgeliyor bu ilişkileri. Bunları aşmamız gerekiyor” dedi.
‘LİBYA’DA İKİ TARAF DA ATEŞKESE HAZIR’
İç savaş yaşanan Libya’daki gelişmeleri de değerlendirdiklerini aktaran Maas, “Ateşkes kararını memnuniyetle karşılıyoruz. İki tarafından uzlaşmaya hazır olduğunu gördük. Berlin Süreci’nin devam ettirilmesini arzu ediyoruz” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: SİZİ TÜRK DONANMASININ ÖNÜNE ATMAYA ÇALIŞANLARA KANMAYIN
Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de, yeni NAVTEX ilanı ve askeri tatbikat yapmasını nasıl değerlendirdiği sorulan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “NAVTEX yayınlamak, orada tatbikat yapmak, Oruç Reis Gemimizi taciz taciz etmeye kalktılar… Sinyalizasyon, kilit atma gibi çabalarından dolayı 24’ünde bitmedi, 27’sine kadar uzattık buradaki çalışmalarımızı. Ondan sonra NAVTEX’lerimizi yayınlayarak sismik araştırmalarımızı sürdüreceğiz. Bunların Yunanistan’a bir faydası yok. Yunanistan kendisini Türk donanmasının önüne atmaya çalışanlara kanmasın. İki komşuyuz, gelsin bizimle otursun, hakça paylaşım nedir biliriz, hem hakkımızı koruruz hem de kimsenin hakkında gözümüz olmaz” yanıtını verdi.
Çavuşoğlu’na Türkiye’nin jest yaptığı ve Yunanistan’da aynı adımı bekledikleri sözleri hatırlatıldı ve “Ne tür bir jest bekliyorsunuz, Mısır’la anlaşmasını iptal etmesini mi ya da Türkiye Oruç Reis Gemisi’ni çeker mi?” sorusu yöneltildi.
“Türkiye, geçici süreliğine jest yaptığı zaman bile Yunanistan faaliyetlerini durdurmadı” diyen Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:
“Yani Türkiye faaliyetlerini durdursun ama Yunanistan kendi tezlerini savunmaya devam etsin, iddialarını güçlendirmek için Mısır’la anlaşma yapsın, Sevilla haritasının geçerli olduğu dayatmasına devam etsin, Meis Adası’na 40 bin kilometre karelik münhasır ekonomik bölge talebini sürdürsün. Aynı şekilde Rum kesimi de tek taraflı faaliyetlerine devam etsin. Biz de diyoruz ki, tüm olumsuz adımların durdurulması lazım. Sevilla haritası gibi bir haritanın yok olduğunu Yunanistan’ın kabul etmesi gerekiyor. Bunu kabul etmediği sürece Yunanistan’ın olumlu bir adım atması mümkün değil. O zaman bizim de ortaya atacağımız önemli ön koşullar var, süreç tıkanır.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar