Fotoğraf sanatçısı Umut Kaçar dün İstanbul Şişhane metrosunda 10 yaşındaki kızıyla birlikte özel güvenliğin şiddetine maruz kaldı. Yerlerde sürüklenen Kaçar, çocuğu için akbil basmak istememesi nedeniyle darp edildiğini söyledi. Kaçar saldırganlardan şikayetçi oldu.
Atlas Dergisi çalışanı fotoğrafçı Umut Kaçar, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kampanya sürecinde yaptığı, “12 yaş altı çocuklar için ulaşım ücretsiz” açıklamasından yola çıkarak 10 yaşındaki kızı için akbil basmadı.
Bunun üzerine metrodaki güvenlik görevlisi ile Kaçar arasında ‘akbil basma’ konusunda bir tartışma başladı. Güvenlik görevlisi bir süre sonra amirini çağırdı. Güvenlikçiler, bu anları videoya kaydeden Kaçar’ı darp ederek, yerlerde sürükledi.
Umut Kaçar bugün olayla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Kaçar’ın açıklaması şöyle:
“29 Eylül 2020 Salı günü 10 yaşındaki kızım Rosa’yla Şişhane Metrosundaki turnikelerden tek bir akbil kullanarak giriş yaptık. Güvenlik görevlisi tarafından durdurularak kızım içinde akbil basmam istendi. 12 yaş altı çocukların ücretsiz geçiş hakkı bilgisine sahip olduğum için çocuğuma akbil basmayacağımı dile getirdim. Güvenlik görevlisi çocuğuma akbil basmadan bizi geçirmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine kimliğimi ibraz edip yasal işlem yapabilceğini söyledim. Güvenlik görevlisi, Beytullah Gündoğan isimli güvenlik amirini çağırdı. Güvenlik amiri Beytullah Gündoğan yanımıza gelir gelmez bize hakaretler ederek bağırmaya başladı. Fiziki olarak beni ve kızımı iteklemeye başladı. Bunun üzerine bize şiddet uyguladığını ve bunu kabul etmeyeceğimi söyledim. Şiddetin devam etmesi üzerine olayı videoya çekmeye başladım. Şiddetin dozu daha da arttı. Güvenlik amiri Beytullah Gündoğan diğer güvenlik görevlilerine emir vererek hep birlikte bize daha sert fiziki şiddet uygulayama devam ettiler. Kızım Rosa panikleyerek olay yerinden kaçtı. Benim telefonuma ve çantama el koymaya çalıştılar. Sonrasında beni yere yatırmaya çalıştılar. Bende sıyrılıp kaçmayı başardım.
‘KIZIM BÜYÜK BİR TRAVMA YAŞADI’
Sonrasında duvar köşesine sıkıştırıldık. Güvenlik Amiri Beytullah Gündoğan tarafından şiddet uygulaması devam etti. O arada kızım büyük bir travma yaşamaya başladı. Yaklaşık 30 dakika orada titredi ve ağladı. Kulaklarımda hâlâ çınlayan ‘’Baba ben kaçayım beni de dövecekler, ben bir yerlere giderim’’ demesi oldu. Bunun üzerine kızım içinde akbil basarak olay yerinden kaçmak istedik. Ama sıkıştırıldığımız duvar kenarından uzaklaşmak isteyince Güvenlik Amiri Beytullah Gündoğan tekrar üzerimize yürüdü. Olayın yaşandığı süre içerisinde öfkesi hiç yatışmayan Güvenlik Amiri Beytullah Gündoğan duvar kenarında bize resmen psikolojik işkence yaptı ve olay yerinde bizi alıkoydu. Kızımın annesi olay yerine gelince O’da Beytullah Gündoğan’ın sözlü tacizine maruz kaldı. Sonrasında polisler geldi ve olay yerinden karakola gittik.
‘POLİSLER DAVA AÇMAMAMI İSTEDİ’
Karakolda polisler dava açmamam için çok ısrarcı oldu. Bunu kabul etmeyeceğimi çocuğum için çok büyük bir travma olduğunu söyledim. Bir süre sonra Güvenlik Amiri Beytullah Gündoğan’ın avukatı olay yerine geldi. Güvenlik Amiri Beytullah Gündoğan ve avukatı bize karşı davacı oldu. Davacı olma sebeblerinin ise 10 yaşındaki çocuğumu turnikeden akbilsiz geçirmek olduğunu öğrendim. Benim dava açmamam halinde dava açmayacaklarını dile getirdiler. Bu bizim için ayrı bir tehdit durumu oluşturdu. Yaklaşık 2 saat karakolda bekledikten sonra İstanbul Barosunun benim için görevlendirdiği Avukat Şafak geldi. Kendisini durum hakkında bilgilendirdim. Çocuğuma ve bana yapılan psikolojik ve fiziki şiddetten dolayı davacı olduk.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar