Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan çatışmalarda sıklıkla gündeme gelen iddialardan biri de ‘paralı askerlerin bölgeye gönderildiği’ oldu.
Teyit.org’dan Ezgi Toprak konuyla ilgili iddiaları ele haberde iddialarla ilgili açık kaynakları taradı. Toprak’ın haberinde yer alan bilgiler şöyle:
Azerbaycan ve Ermenistan’ın 1922’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne katılmasıyla başlayan süreç, 1923’te Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a bağlı özerk bölge statüsü kazanmasıyla boyut değiştirdi. Ermenistan yönetimi tarafından hiçbir zaman kabul görmeyen bu karar, Sovyetler Birliği döneminden kalan 4 bin 400 kilometrekarelik bir toprak parçasını bağlıyor. Uluslararası hukuka göre Dağlık Karabağ, Azerbaycan’ın bir parçası; ancak nüfusun çoğunluğunu oluşturan Ermeniler, Azerbaycan idaresine karşı çıkıyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler’in Dağlık Karabağ ile ilgili, Ermenistan kuvvetlerinin işgal altındaki topraklardan çekilmesini talep ettiği bir kararı da bulunuyor.
Uzun zaman halı altına süpürülen mesele, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla alevlendi. İlk kurşunlar 80’lerin sonuna doğru atıldı; 90’lı yıllarda Ermenistan Karabağ’ın bir kısmını işgal etti. 2012, 2014, 2015, 2016 yıllarında da iki ülke arasında çatışmalar yaşandı.
Peki, bugün ne oluyor?
2020 yılı Temmuz ayında bölgenin daha önce hiç karışmayan Tovuz kısmında silahlı bir çatışma yaşandı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da derhal bir açıklama yaparak, “Ermeni silahlı unsurlarının Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine gerçekleştirdiği saldırıyı şiddetle kınıyoruz” dedi. Aradan iki ay geçmişken çatışmalar yeniden ve daha şiddetli başladı; ülkeler karşılıklı “savaş hali” ilan etti.
VEKALET SAVAŞLARI MI?
Diğer yandan son birkaç gündür özellikle sosyal medyada yayılan bazı içerikler, iki ülke arasında yaşanan savaşta, yakın geçmişte Ortadoğu’dan aşina olduğumuz “vekalet savaşı” şüphelerinin de yayılmasına neden oldu. Bu paylaşımlara göre, daha önce Ortadoğu’da Suriye Milli Ordusu ya da YPG saflarında savaşmış savaşçılar, ilki Azerbaycan, ikincisi de Ermenistan saflarına katılmak üzere Dağlık Karabağ’a gidiyorlardı. Aslında her iki ülke de benzer bir iddiada buluşuyor.
Özetle Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sıcak çatışmanın perde arkasında Rusya, Türkiye, İran ve İsrail gibi ülkelerin de olduğu, bu savaşçıların da bu ülkeler marifetiyle bölgeye yollandığı iddia ediliyordu.
Önce “vekalet savaşı” kavramına bakalım. Bu, karşıt güçlerin birbirlerine doğrudan saldırmak yerine üçüncü bir çatışma vasıtasıyla mücadele ettiği bir savaş türü denebilir. Güçler, bazen devletleri, bazen paralı askerleri ya da uluslararası düzence tanınmamış idareleri kullanabiliyor. Yani belli bir güç için belli bir gelir karşılığı savaşan askerlerin varlığı biliniyor ve bu gelenek iddiaları ciddiye almayı gerekli kılıyor.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde de pikapların arkasında eli silahlı kişiler olduğu görülüyor. Görüntülerdeki kişilerin Azerbaycan’a destek için cepheye gittiği öne sürülüyor.
VİDEOYA İLİŞKİN BİLGİLER
Türkiye desteğiyle Azerbaycan’a gittiği iddia edilen ve Suriye Milli Ordusu mensuplarını gösterdiği söylenen video, eski tarihli bir görüntü değil. Videoda savaşçıların taşındığı araçlar, Suriye Milli Ordusu’nun daha önce de kullandığı pikaplar. Görüntülerde bir kadının Türkmence konuştuğu ve “Allah kömeyiniz (yardımcınız) olsun” dediği duyuluyor.
Videonun çekildiği konuma ilişkin de bazı bilgilere ulaşabilmek mümkün. Görüntülerde yol kenarında bazı karakteristik lambalar görülüyor. Bu yol lambaları Temmuz 2020’de Türkiye’nin Azerbaycan’la yaptığı ortak tatbikat haberlerinde de göze çarpıyor. Ancak bu bilgiler haritalar yardımıyla kontrol edilemiyor.
HAMZA TÜMENİ VE DİĞER TÜMENLERE DAİR NELER BİLİNİYOR?
Suriye’deki insan hakkı ihlallerini gözleme amaçlı kurulan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (Syrian Observatory for Human Rights-SOHR) ait sitede, 24 Eylül 2020 tarihinde bir haber yayınlanmış. Habere göre Türkiye, Libya’dan sonra Suriye’de bulunan yaklaşık 300 paralı askeri Azerbaycan’a göndermiş. 21 Eylül 2020’de de Step News sitesinde, Türkiye’nin Azerbaycan’a gitmek üzere bir grup Suriyeli paralı asker hazırladığı başlığı atılmış. 22 Eylül 2020’de gazeteci Lindsey Snell sosyal medya hesabından bir fotoğraf paylaşmış ve bir uçakta görülen kişilerin Hamza Tümeni mensubu olduğunu, tümenin Türkiye’nin desteğiyle Ankara üzerinden Bakü’ye gittiğini söylemiş.
Aynı tarihte Al-Modon’da da benzer bir bilgi paylaşılmış ve Türkiye’nin desteklediği üç tümenin komutanlarının, Ağustos ortasından itibaren Azerbaycan’a gitmek isteyenleri organize etmekle görevlendirildiğini yazmış.
Fotoğrafa tersine görsel arama yapılarak bakıldığında 22 Eylül 2020’den önce internette yer almadığı, yani eski tarihli olmadığı görülüyor. Fotoğraftaki kişilerin yaza uygun kıyafetler giymiş olması ve maskeli olmaları da fotoğrafların eski tarihli olamayacağını gösteriyor. Nerede çekildiğine dair de bazı ipuçları var. İlk olarak uçağın bir yolcu uçağı olmadığı anlaşılıyor. Epey geniş iç hacme sahip olması, kargo uçağı olma ihtimalini akla getiriyor.
Türkiye’nin daha önce Libya’ya da paralı asker taşıdığı söylenmiş ve bu sırada kullanılan bazı uçaklardan bahsedilmişti. Bunlar arasında Türkiye’nin en büyük kargo uçaklarından A400M ile C130E de yer alıyordu. Fotoğrafta hem koltuklar hem de demir parmaklıkların olduğu küçük pencereler göze çarpıyor. A400M’le ilgili yapılan aramalarda uçağın iç fotoğraflarını görmek mümkün. 2019’da Türkiye tarafından eğitilen Somalili askerler de A400M’le taşınmış. Bu fotoğrafla bir karşılaştırma yapıldığında hem koltukların hem de pencere yapılarının aynı olduğu görülüyor. A400M kargo uçağı ‘Koca Yusuf’ adıyla da biliniyor. Covid-19 salgınının başında Çin’in Wuhan kentinde kalan Türkler de bu uçakla tahliye edilmişti.
C130E uçağının iç görünümüne bakıldığında fotoğrafın bu uçakta çekilmediği söylenebiliyor.
Snell, Azerbaycan’a bin kadar paralı askerin nakledileceğini iddia eden bir ses kaydını da yükledi. Kayıtta, “Uçak planlandığı gibi 27’si ve 30’u arasındaki günlerden birinde kalkacak. Böylece oraya giden bin kişi gruplara ayrılacak” deniyor. Uçaklar üzerinden tartışmaya yeniden döneceğiz, ancak bahsi geçen iddia ile ilgili bazı detaylar var.
24 Eylül’de Step News’te yayınlanan bir başka özel habere göre, Suriyeli gruplar Azerbaycan’da savaşmak üzere “Türkiye’nin ödeyeceği” maaşları müzakere etmişti. Türk destekli Suriye Milli Ordusu’na bağlı Hamza Tümeni lideri Hüseyin Abdul-Mawla’ya (Ebu Ahmed Kelabrin) atfedilen bazı kayıtlar da paylaşılmış. Kayıtta Abdul-Mawla olduğu söylenen kişi, Azerbaycan’a giden her tümen mensubuna 2 bin dolara kadar maaş verileceğini, paranın yarısını da bizzat kendinin alacağını söylüyor. Bu savaşçılara verilen ücretlerde, hep benzer meblağlar konuşuluyor.
BBC Arapça’ya konuşan Suriyeli bir muhalif, geçen hafta 2 bin dolar karşılığında diğer savaşçılarla birlikte Suriye’nin kuzeyinden Azerbaycan’a gönderildiğini söylemiş. Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus’ta görev yapan ve BBC Türkçe’ye konuşan, Türkiye destekli muhalif Suriye Ulusal Ordusu savaşçılarından ismini vermek istemeyen biri, Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’ın yanında savaşmak üzere gönüllü olmak isteyenlerden isim aldığını ve bin kişilik bir liste oluştuğundan bahsetmiş. İddialara göre, bu listeden ilk etapta yaklaşık 250 kişi Suriye’nin Türkiye sınırındaki Havar Kilis kasabasında toplanarak ardından Gaziantep’e geçmiş. Sonrasında Türkiye’nin ayarladığı bir askeri kargo uçağıyla Azerbaycan’a gönderilmişler. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da 1 Ekim 2020 tarihinde ellerine geçen kesin bilgiye göre, cihatçı gruplara bağlı Suriyeli savaşçıların Gaziantep’ten geçerek Karabağ’da çatışmaya katıldığını açıkladı. Ancak bu kesin bilginin ne olduğu henüz bilinmiyor.
Google Earth kullanarak bakıldığında bölgeden bir sokak görünümü elde edilemiyor. Ancak Havar Kilis kasabası ve Türkiye sınırı arasında 1,5 kilometreden biraz fazla bir mesafe var. Sınırdan Gaziantep’e kısa sürede geçilebiliyor.
TÜRKİYE, LİBYA VE SURİYE MİLLİ ORDUSU BAĞI
2020 yılının ilk ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Trablus hükümetine destek için Libya’ya asker gönderilmesini öngören bir tezkere onaylanmıştı. Bu Türkiye’nin Libya’daki iç savaşa müdahil olduğu anlamına geliyordu. Tezkerenin onaylanmasının ardından, TSK askerlerinin bölgeye gitmesi dışında bir iddia daha gündeme gelmişti. Buna göre, Türkiye destekli Suriyeli muhalifler de, muharip güç olarak Libya’ya gönderilecekti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yayımladığı yazılarla Türkiye’nin eğittiği ve son yıllarda Suriye’de düzenlenen askeri operasyonlarda birlikte savaştığı Suriyeli muhalifleri, ek maaş karşılığında Libya’ya gönderdiğini söylüyordu. Dahası bugün Azerbaycan’a gittiği iddia edilen gruplarla, Libya’ya gittiği iddia edilen gruplar aynıydı. Feylak El Şam, Sultan Murat Tugayı gibi. Suriye Milli Ordusu tümenlerine bağlı olarak kaç kişinin gittiğine yönelik farklı sayılar olsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu güçlerin Libya’da TSK’ya destek verdiğini kabul etmişti.
Bu arada özellikle Türkiye ve Libya arasındaki hava trafiği hızla arttı. Türkiye’nin en büyük kargo uçaklarından A400M ile C130E nakliye uçaklarının hava sahasında sık sık gidip geldiği görülmüştü. Burada bu hatırlatmayı yapmamızın sebebi, bugün var olan iddiaların da benzer bir kaynağı olması.
BU KONUYA DAİR ELİMİZDE NE VAR?
Sosyal medyada konuyla ilgili sayısız iddia dolaşıyor. Suriye Milli Ordusu’na ait fotoğraflar, Türkiye’den Azerbaycan’a ya da İsrail’den Ermenistan’a giden uçaklar gibi hava trafiği açmazları, tümenlerden hayatını kaybedenlere ait görüntüler…
Gelelim iddialara kısmen çözüm olabilecek kanıtlara.
Asıl merak edilen, Suriye Milli Ordusu’na bağlı grupların Azerbaycan’a Türkiye desteğiyle gidip gitmedikleri. Özellikle Hamza Tümeni, Sultan Murat Tümeni gibi grupların mensuplarının sosyal medya paylaşımlarına erişmek mümkün. Neredeyse aktif bir biçimde paylaşım yapıyorlar. Hamza Özel Kuvvetler Tümeni Komutanı ise Seyf Ebu Bekir. Bu hesaplarda son dönemde yapılan paylaşımlarda Azerbaycan konusunda herhangi bir bilgi yer almamış.
Özellikle Azerbaycan’a ve Ermenistan’a gidebilecek olası paralı asker ya da mühimmat gibi desteklerin havayolu üzerinden sağlandığı düşünülüyor. Türkiye’nin Libya’ya gönderdiği söylenen Türkiye’ye ait Airbus A400M ve C130 uçaklarının 24 Eylül 2020’de Türkiye Azerbaycan arası yolculukları olduğu iddia edildi. Azerbaycan hava sahasındaki hareketliliğin ne durumda olduğu bu nedenle önem taşıyor. Bunu Flightradar24 kullanarak kontrol edebiliyoruz. Buradaki bilgilere göre, 24 Eylül 2020’de saat 16.00 sıralarında bir A400M (TUAF728) Bakü’ye iniş yapıyor. Kalktığı yer net olarak görülemiyor. Flightradar24’te uçağın Erzurum yakınlarından başlayan bir hareketliliği olduğuna ulaşılabiliyor. Aradan iki saat geçtikten sonra 18.00 sıralarında aynı uçak Azerbaycan’dan geri dönüyor.
Bu, uçağın Suriyeli paralı askerleri taşıdığına yönelik önemli bir ipucu olarak ele alınabilir. Bir başka detay uçakta çekilen fotoğraf, zamansal olarak da uçağın havalanış saatleriyle uyumlu olabilir. Fotoğrafta uçağın bir penceresinden havanın aydınlık olduğu görülüyor.
Ülkeye yapılan ve dikkat çeken başka uçuşlar da var. Bunlardan biri Buraq Air. Firma, Libya’daki Trablus Mitiga Uluslararası Havalimanı’na bağlı bir havayolu. 29 Eylül 2020’de Azerbaycan’a yaptığı bir uçuşu var.
Bu süreçte sosyal medyada yayılan ve yine Suriye Milli Ordusu mensuplarına ait olduğu iddia edilen başka fotoğraflar da paylaşıldı.
Suriye, Kafkasya gibi çatışma bölgelerinde yaşananları haritalandırarak sunan bir site var. Bu sitede de paylaşılan fotoğrafları görmek mümkün. Haritaya göre fotoğraflar bölgede çekilmiş. 30 Eylül 2020 tarihinde Rusya Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili bir açıklama yayınlayarak Suriye ve Libya’dan paralı askerlerin Dağlık Karabağ bölgesine nakledildiğine yönelik bilgi alındığını ve bu durumu endişeyle karşıladıklarını açıklamış.
Fotoğraflardaki asker kıyafetleri Azerbaycan ordusunun resmi üniformalarından. Askerlerin bulundukları yerlerin de yine Azerbaycan birliklerine ait resmi mekanlar olduğu söylenebiliyor. Fotoğraflarda görülen tabloda Azerbaycan bayrağına ait renkler olduğu ve “Heydər Eliyev” “hər kəs xalqımızın” gibi bir cümlenin tabloda yazdığı fark ediliyor. Haydar Aliyev’e ait bu cümle ve aynı tabloları Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ait resmi sitede görebiliyoruz.
Fotoğraftaki kişilerin yüzleri de tanınabilecek şekilde görülüyor. Ancak görsel arama yapıldığında bu yüzlere ait uygun eşleşmelere ulaşılamıyor.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmanın şu aşamasında her iki ülkeye de üçüncü ülkelerden destek gittiği iddiaları yayılmaya devam ediyor. Taraflar sarih açıklamalarda bulunmasalar da, sosyal medyada yayılan görüntüler, ülkelere ait medya içerikleri konuyla ilgili bazı bilgiler veriyor. Türkiye’nin Azerbaycan’a Suriye Milli Ordusu mensubu paralı askerleri taşıdığı konusunda ise kargo uçağında çekilmiş fotoğraf önemli ipuçları taşıyor. Fotoğrafın eski tarihli olmaması, uçağın Türkiye’ye ait bir kargo uçağı olması ve aynı uçağın 24 Eylül’de Türkiye’den Azerbaycan’a uçuş yapmış olması gibi bazı kanıtları ortaya koyabiliyoruz. (Kaynak)
Gazete Duvar