DİYARBAKIR – Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası (DTO), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır büro ve temsilciliği, Demokratik Topluluk Kongresi’ne (DTK) yönelik polis baskını ve gözaltılara ait ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında çoğunluğu Diyarbakır’da olmak üzere İstanbul, İzmir, Batman, Adana ve Urfa’da düzenlenen baskınlarda, haklarında gözaltı kararı verilen 64 insandan 42’sinin gözaltına alındığı haberi paylaşıldı.
TOPLULUK NEFES ALAMAZ OLDU
Gözaltına alınanlar arasında ise 70 yaşında ve ağır sıhhat meseleleri bulunan Barış Anneleri’nden Makbule Özbek, Kürt siyasetçiler, avukatlar, KESK, TMMOB, Rosa Bayan Derneği üye ve başkanları ile belediye eş yöneticisi ve belediye meclis üyelerinin bulunduğu belirtildi.
Soruşturmalar ile birlikte gözaltı operasyonlarının neredeyse rutin bir hal aldığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “Kaygı ile tanık olmaktayız. Anti demokratik pratikler nedeniyle topluluk adeta nefes alamaz duruma getirilmiştir. Temel insan hakları fütursuz bir halde çiğnenmekte, yargı kurumları ise ihlallerin önüne geçmek mahalline ne yazık ki bu durumun sürdürücüsü konumuna geçmiştir. Kayyım atamaları ile seçme seçilme hakkı askıya alınmakta, azap ve istenilmeyen muamele hem gözaltında hem sokakta olağan bir pratik haline getirilmekte, sivil topluluk örgütlerinin çalışmaları her geçen gün daha da sonlandırılmaktadır. Bayan ve evlatlara karşı işlenen hatalar her geçen artmakta fakat bu hataların önüne geçmek mahalline, Makbule Özbek’in gözaltına alınması ile barış savaşına, Rosa Bayan Derneği’ne yönelik soruşturmalar örneğinde olduğu üzere bayan kurumlarına basınçlar arttırılmaktadır.”
‘DURUM TELAŞ VERİCİ’
İnsan hakları savunucuları olarak bu gidişatı kabul etmediklerinin altı çizilen açıklamada, “Toplumun olmazsa olmazı demokratik kıymetlerdir. Devletin temel vazifesi insan haklarını koruyup temel haklarına hürmet duymaktır. Ne yazık ki devlet yetkililerine temel vazifelerini hatırlatma muhtaçlığı duyuyoruz. Bir memlekette ömür hakkı, seçme ve seçilme hakkı, fikir ve söz özgürlüğü, içtima ve şov hakkı, örgütlenme hakkı her gün hukuk dışı bir halde ihlal ediliyorsa, sivil topluluk örgütü temsilcileri her gün atağa uğruyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorsa o devlette önemli bir sorun vardır. Bizler, derhal çabucak her gün bu pratiklere tanıklık ediyoruz. Bu durum son aşama tasa vericidir.
Temel demokratik kıymetlerin çiğnenmesi tüm topluluğa zarar verir. Siyasetçilere, gazetecilere, aydın ve müelliflere, sivil topluluk örgütlerine, bayan kurumlarına dönük ağırlıklara son verilmesini istiyoruz. Devlet mekanizması bunu sağlamakla yükümlüdür. Yetkililerden, bu yükümlülüklerini noktasına getirmesini talep ediyor, haksız halde gözaltına alınan, yıllarca barış uğraşı veren ve ağır sıhhat meseleleri bulunan Makbule Özbek başta olmak üzere herkesin hür bırakılmasını istiyoruz.” (DUVAR)
Gazete Duvar