Soma’da madenciler kararlı: Geri adım atmayacağız

Cihan Başakçıoğlu/Osman Çaklı

MANİSA – Soma’da hakları için Ankara’ya yürümek isteyen madencilerin bekleyişi sürüyor. Dün Ankara’da Güç Bakanlığı ve TKİ ile yapılan görüşmelerden tahlil odaklı rastgele bir sonuç çıkmadı. Soma faciasında ölen 301 madencinin mezarında bekleyişlerini sürdüren madencilerin etrafı polis ve jandarma tarafından sarılmış durumda. Alanda Manisa Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı çok sayıda polis grubu bulunurken, cemselerle alana getirilen jandarmalar ise kalkan ve coplarla çıkış yolunu kapattı. Bekleyişlerini sürdüren madenciler ise hakları için Ankara’ya yürümekte kararlı.

‘GÖRÜŞMELERİ ÖNEMSİYORUM’

Bağımzı Maden İş Sendikası Uzmanı Kamil Kartal, görüşmeyi olmasını değerli bulduklarını fakat bir sonuç çıkmadığını söyledi. Kartal, “Devletin bir bürokratı da olsa görüşme kanalının açılması açısından kıymetli. Lakin bu kanallar sorunu çözecek kanallar değil. Bir kesim tahminen bizi dinlemeye anlamaya çalışan, tahminen bizden duyduklarını bakanlık düzlemine taşıyacakları görülüyor. Halbuki zati sayın bakanın kendisi de parlementoda kümesi bulunan bütün partilerin yetkilileri de aslında yaşanmakta olan sorunu biliyorlar. Bu sorunun bir kısmını çözen iradenin kalan kısmını da çözmesi gerekiyor. O açıdan da dünkü görüşmeyi
önemsiyorum, vali beyefendiyle yaptığımız görüşmeyi önemsiyorum. Bundan sonraki görüşmeleri de de önemsiyoruz. Görüşmelerden birşey çıkmadı. Çıkmayacağı da zati belliydi” dedi.

‘MEZARLIKTA SIKIŞIP KALMAYACAĞIZ’

Ankara’ya yürümekte kararlı olduklarını vurgulayan Kartal, şöyle devam etti: “Yürümekte kesin kararlıyız. Bunu vali beyefendiyle yaptığımız görüşmede de bugün kaymakamlıkta yaptığımız görüşmelerde de söyledik. Biz asla bu sorun çözülmeden Soma’ya dönmeyeceğiz. Burada mezarlıkta da sıkışıp kalmayacağız. Bir tarafı foseptik çukuru olan, bir tarafı mezarlık olan bu alanda bizi ablukaya almış durumdalar. Bu ablukayı kesinlikle dağıtacağız. Türkiye kamuoyu Soma’yı 301 madencinin katledilmesi ile tanıyor. 301 katledildi lakin Soma’da neredeyse 18’inci yüzyıl yırtıcı kapitalizmi uygulamaları kesintisiz olarak devam ediyor. Maden dalı geliştikçe, tam mekanizasyona geçildikçe, üretim kapasitesi arttıkça iş kazaları artıyor. İş güvenliği için gerekli tedbirler alınmadığında felaketlerin önü açılıyor. Hakikat dürüst iş sıhhati ve güvenliği tedbirleri alınmıyor. Üretim odaklı alakalar devam ediyor. Bunlara karşı da Bağımsız Maden İş Sendikası gayretini güçlendirerek devam ediyor.”

‘ARKADAŞIMIZ KUCAĞIMIZDA ÖLDÜ’

Madenci Metin Aslan da haklı uğraşlarına sonuna kadar devam edeceklerini söyleyerek, “Kararlılığımız tam haklarımız için Ankara’ya gideceğiz. Bu ablukaya bir vatandaş olarak üzüldüğümü belirtiyorum. Kanunlara kurallara uyuyoruz. Ben haklıysam gayretime devam ederim” dedi.

Madenci Hasan Oğcu ise Güç Bakanlığı ve yetkililere seslenerek, “Bizi şu valiye gidin, şu kaymakama gidin diye oyalamasınlar. Biz kararlıyız. Bizim sıkıntımızı çözecek olan Güç Bakanlığı’dır. Biz Güç Bakanlığı’na diyoruz ki biz kararlıyız. Biz madenciyiz, biz hastayız. Biz ciğerimizi, hayatımızı bıraktık. Arkadaşımız kucağımızda öldü yeri geldiğinde. Devlet yetkililerine sesleniyorum. Bu kadar jandarma ve polisin buraya gelmesi mantıksız. Buraya 5 bin polis yığsınlar şu 50-60 kişi o mahzuru aşar, Ankara’ya varır. Meclis’in önüne çadırımızı da kurarız hareketimizi de yaparız. Zira biz haklıyız” diye konuştu.

‘GELDİĞİMİZ NOKTADAN BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIZ’

Direnişteki madenci Ali Faik İnter, 18 yıl evvel madenci babasını yitirdiği Yeşil Madencilik önünde uğraşlarından vazgeçmeyeceklerini ve geri adım atmayacaklarını söyledi. İnter, şöyle konuştu:

“Ankaraya bir heyet gitti. TKİ ile görüşmeler yapıldı. Sıradan boş bir görüşmeydi bir sonuç çıkmadı. Sorunun tahlili ile alakalı rastgele bir aracılık yapmayacaklar. Bizim bekleyişimiz devam ediyor. Şu an önünde bulunduğum yer babamın 18 yıl evvel vefat ettiği taşeronun kömür orbalama ve satış tesisi. Hakkımızı aramak istediğimizde bizim karşımıza ordu yığanlar biz tekraren şikayet etmemize karşın, 18 yıldır dava sürmesine karşın, arkadaşın mal varlığı olmadığı için, bütün mal varlıklarını mahkeme sürecinde kardeşinin oğlunun akrabalarının üzerine aktardığı için bir kuruş para alamıyorum. Bize hiçbir formda devlet tarafından bir tahlil sunulmuyor. Bu yolda bize tahlil odaklı bir teklif sunulmadığı sürece biz yürüyüşümüzden vazgeçmeyeceğiz. Geldiğimiz noktadan bir adım geri atmayacağız. Sesimizi duyurana kadar yürüyeceğiz.”