Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik fezleke Meclis’e geldiğinde dokunulmazlığın kaldırılması tarafında oy kullanacaklarını söyleyen Bahçeli, MHP MYK toplantısı sonrasında mevzuya ait yeni açıklamalar yaptı.
‘AYM KARARI OTOMATİK MİLLETVEKİLLİĞİ SIFATI KAZANDIRMAZ’
Anayasa Mahkemesi’nin kararı için ‘kaygı verici ve kuşkulu bir gelişme’ tabirini kullanan Bahçeli “Yanlış ve mahsurlu olsa da kararları bağlayıcıdır fakat otomatik olarak milletvekilliği sıfatı kazandırmayacaktır. Fezleke Genel Kurul’a getirildiğinde MHP, dokunulmazlığın kaldırılması istikametinde oyunu kullanacaktır” dedi.
MHP MYK-MDK Ortak Toplantısı sonrası yazılı açıklama yapan Bahçeli, gündeme ait şu değerlendirmede bulundu:
SİYASAL DAĞINIKLIK ÖNLENDİ: Cumhurbaşkanı seçilmesi için gerek ve kâfi baraj sonunun yüzde 50+1’e yükselmesi, tıpkı vakitte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin özellikleriyle mündemiç ittifak kültürü doğal olarak Türkiye siyasetine yeni bir boyut kazandırmıştır. Böylelikle siyasal dağınıklık önlenmiş, uyuşmazlıklar düğümlenmiş, partiler ortasında işbirliği ve uzlaşma arayışları sonuca bağlanarak kutuplaşma dinamikleri en aza çekilmiştir. Artık uzayı hedeflemiş, 2023’de Ay’a ayak basmak için kolları sıvamış, ufuk ötesini kavramış; çevik, atılgan, argümanlı, canlı ve ön alan bir ülke tablosu hamd olsun vaziyet almış, vuku bulmuştur.
CUMHUR İTTİFAKI KARŞISINDA ÇUVALLADILAR: CHP’nin palavra siyaseti, HDP’nin yıkım siyaseti, İP’in yitik siyaseti Cumhur İttifakı karşısında çuvallamıştır. Üniversite gençliğini istismar eden, sokaklardan güç devşirmek için harekete geçen, terör örgütleriyle emel ve aksiyon birlikteliği yapan mezkur partilerin demokrasi ve ulusal irade hasımlığı tehlikeli seviyelere ulaşmıştır.
BERBEROĞLU KARARI TELAŞ VERİCİ: FETÖ’nün 7 Şubat 2012 tarihinde Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nı maksat alan hain operasyonundan dokuz yıl sonra MİT tırları davasında yargılanan bir CHP milletvekilinin tekrar yargılanma talebinin kabul edilerek infazının durdurulması kuşkulu ve korku verici bir gelişmedir. Bu kapsamda İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına destek ise Anayasa Mahkemesi’nin üst üste iki sefer aldığı hak ihlali kararıdır. Anayasa Mahkemesi’nin, milletin hakkı ihlal edilip yok sayılırken, işlediği kabahati tevsik ve teyit edilmiş şahıslarla ilgili tartışmalı hassaslığı üniversal hukuk normları açısından izahı yapılamayacak bir çarpıklıktır. Bu mahkeme, Anayasa’nın özel unsur olması sebebiyle öncelikle uygulanması koşul olan süreksiz 20.maddesini yok sayarak yeniden birebir Anayasa’nın 138.maddesini çiğnemiştir. Yanlış ve mahsurlu olsa da Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Lakin Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı kelam konusu CHP’liye otomatik olarak milletvekilliği sıfatı da kazandırmayacaktır. Geçmişin adeta rövanşının alınması gözlerden ve dikkatlerden kaçmamaktadır.
AYM, TBMM İRADESİNE PRANGA VURAMAYACAK: Bu vesileyle tekrar söz etmek isterim ki, Anayasa Mahkemesi milletimizin ve demokrasimizin haklarını koruma yahut müdafaa edecek seviyede tekrar yapılandırılmalı, yeni anayasa sürecinde yüksek mahkemenin mevcut durumu kesinlikle ele alınmalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin kararları bizatihi Anayasa’ya karşıt olamayacak, TBMM’nin tarihi ve yüksek iradesine de pranga vuramayacaktır.
FEZLEKE İVEDİLİKLE KURULA GETİRİLMELİ: Bu etapta yapılması gereken bize nazaran şudur: İlgili CHP’li milletvekilinin fezlekesi TBMM Karma Komisyonu’na hemen getirilip devir sonuna bırakılmadan gündeme alınmalı, akabinde da Genel Kurul’a indirilerek dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili oylama yapılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu oylamada tekrar yargılama yolunun açılabilmesi için dokunulmazlığın kaldırılması istikametinde oyunu kullanacaktır. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
