ABD Yüksek Duruşması Yargıcı Ruth Bader Ginsburg, pankreas kanseri sebebiyle 87 yaşında hayatını yitirdi. ABD Yüksek Duruşması, yazılı bir açıklama yaparak, liberal kanadını temsil eden yargıçlarından, bayan hakları savunucusu Ginsburg’un Washington DC’deki meskeninde metastatik pankreas kanserinden öldüğünü bildirdi.
Uzun müddettir kanserle çaba eden Ginsburg, 2020 başlarında geçirdiği ameliyat sonrasında meskeninde tedavi görmeye başlamıştı. Temmuz ayında hastalığıyla ilgili bir açıklama yapan Ginsburg, kemoterapisinin olumlu sonuçlar verdiğini söz etmişti. Periyodun ABD Lideri Demokrat Bill Clinton tarafından 1993 yılında duruşmaya atanan Ginsburg, buradaki en değerli liberal yargıçlardan biri olarak tanınıyordu.
ABD’de Yüksek Duruşma yargıçları lider tarafından belirleniyor ve Senato onayının akabinde ömür uzunluğu sürecek vazifesine başlayabiliyor. Cumhuriyetçi Trump’ın duruşmaya muhafazakar bir yargıç adayı belirlemesi bekleniyor.
Dokuz üyeli duruşmada beş muhafazakar yargıca karşı dört liberal yargıç misyon yapıyordu. Lakin bilhassa bayan hakları savunucusu olarak tanınan ve Amerikalı liberaller için bir simge haline gelen Ginsburg’un vefatı birebir vakitte muhafazakarların çoğunlukta olduğu duruşmanın ideolojik istikrarının sağ kanada daha çok kayması mümkünlüğünü gündeme getiriyor.
ABD Yüksek Duruşması yargıçları, bu misyona atandıktan sonra ömür uzunluğu vazifede kalabiliyor. Yargıçlar; kürtaj, LGBT hakları, silah sahibi olma hakkı, dini özgürlükler, mevt cezası ve başkanlık yetkileri üzere tartışmalı birçok sıkıntıya ait siyasetlerin şekillendirilmesi üzerinde büyük rol oynuyor. Örneğin ABD Yüksek Duruşması 1973 yılında kürtajın, 2015 yılındaysa eşcinsel evliliklerin ülke çapında yasal olduğu kararı almıştı.
Ginsburg’un bayan hakları ve cinsiyet eşitliği konusundaki çabasını bahis edinen 2018 imali ‘On the Basis of Sex’ (Eşitlik Savaşçısı) isimli sinema dünya çapında ilgi görmüştü.
New York kentinin beş bölgesinden biri olan Brooklyn’de büyüyen Ginsburg, hukuk sistemi içindeki yaygın cinsiyet ayrımcılığıyla çaba etmeyi başarmış ve 1993 yılında devrin lideri Clinton tarafından Yüksek Mahkemesi’ne atanarak Amerika’nın en tanınmış yargıçlarından biri haline gelmişti. Ginsburg; bayanlara erkeklerle eşit haklar tanınması, LBTQİ+ birey haklarının kapsamının genişletilmesi ve kürtaj hakkının teminat altına alınmasında kilit rol oynayan ABD Yüksek Duruşması kararlarına katkıda bulunmuştu. (AA/Amerika’nın Sesi)
Gazete Duvar
