ANKARA- CHP Toplumsal Siyasetlerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Yüksel Taşkın, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın fakirlere yönelik “sabretmeyi” öğütleyen açıklamalarına reaksiyon gösterdi.
AK Parti iktidarı devrinde yoksulluğun azalmadığını, daha da derinleştiğini belirten Taşkın, “Siyasal, toplumsal kutuplaşmayı tırmandırmayı seçim stratejisine çeviren iktidar, yoksulluğun görünür olmasını, gündem haline gelmesini istemiyor. Yoksulluğu seçim stratejisinin bir kesimi olarak kullanıyor. Milyonlarca fakir ve mahrum vatandaşı belirsizliğe, keyfiliğe ve bağımlılığa mahkûm eden bu anlayış, iktidarda kalmanın en kolay yolu olarak görülüyor” dedi.
‘22 MİLYONA YAKIN KİŞİ ÖNEMLİ MADDİ MAHRUMLUK İÇERİSİNDE’
TÜİK’in 2019 Gelir Dağılımı ve Ömür Şartları datalarına bakıldığında “Ciddi Maddi Yoksunluk” içerisinde olanların oranının yüzde 26,3 olduğunu belirten Taşkın, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu da demektir ki 22 milyona yakın yurttaşımız Önemli Maddi Mahrumluk içerisinde. TÜİK’in birebir araştırmasında en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik dilim toplam gelirin yüzde 46’3’ünü alıyor. En fakir yüzde 20’lik diliminin hissesi ise yalnızca yüzde 6,2. Demek ki isminde ‘Adalet’ sözcüğü olan iktidar partisi, gelir adaleti bakımından da ülkemizi geriye götürmüştür” sözlerini kullandı.
‘ASGARİ GELİR KESİNLİKLE SAĞLANACAK’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinin akabinde yönetilemezlik krizinin ortaya çıktığını söyleyen CHP’li Taşkın açıklamalarını şu tabirlerle sürdürdü:
DEĞİŞİM TALEBİNDE BULUNMAK GEREKİYOR: Üretimin artmadığı, milyarlarca liranın betona gömüldüğü bir rant iktisadında birilerinin oransızca zenginleşmesi, çoğunluğun fakirleşmesiyle mümkündür. Böylesi bir durum, teknik tabirlerle değil siyasi tercihlerle alakalıdır. Tercih yani öncelikler problemi. Üstte paylaştığımız çarpıcı sayılar, mevcut iktidar açısından fakirlerin ve işçilerin baştacı edilmediklerini net biçimde ortaya koymaktadır. Fakirleri yok sayanların onlara sabredin diye telkinde bulunmaları kabul edilemez. Sınıfsal ve bölgesel eşitsizliklere bir de dijital eşitsizliklerin eklendiği, çocuklarımızın, gençlerimizin bizlerin standartlarını bile elde edemeyecekleri bir gelecek için sabır göstermek değil, siyasete müdahil olarak değişim talebinde bulunmak gerekmektedir.
TOPLUMSAL DEVLET ANLAYIŞINI HAYATA GEÇİRECEĞİZ: CHP iktidarında yandaşlık değil vatandaşlık temelli, kamuyu önceleyen, hak temelli bir toplumsal devlet anlayışını kesinlikle hayata geçireceğiz. Güçlü toplumsal devlet amacını, CHP’nin 37. Olağan Kurultayı’nda kamuoyuyla paylaştığımız ve delegelerin de oylarıyla parti siyaseti haline gelen İkinci Yüzyıla Davet Beyannamesi’nin On Birinci Maddesi’yle de somutlaştırdık: “Güçlü toplumsal devletin birinci adımı olarak Aile Takviyeleri Sigortası Kurumu kurulacaktır. Vatandaşlarımıza taban bir gelir seviyesi kesinlikle sağlanacaktır. Bu bağlamda Aile Takviyeleri Sigortası uygulamaya konulacak, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir.
Gazete Duvar
