İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Yöneticisi Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul girişimiyle ilgili siyasi parti umumî liderlerine haber verdi. İmamoğlu, sırasıyla Büyük Birlik Partisi (BBP) Umumî Yöneticisi Mustafa Destici, Vatan Partisi Umumî Yöneticisi Şark Perinçek ve Gelecek Partisi Umumî Yöneticisi Ahmet Davutoğlu ile telekonferans yoluyla, Demokrat Parti (DP) Umumi Yöneticisi Gültekin Uysal’la da Florya’daki Başkanlık Konutu’nda görüştü.
‘KANAL İSTANBUL 3 DERİN TEHDİTTEN BİRİ’
Kanal İstanbul’un “milli bir sorun olduğunu” söyleyen Ekrem İmamoğlu, “Türkiye’deki siyasi partilerimizin saygıdeğer umum yöneticileri olarak elbette süreci tahlil ediyorsunuzdur lakin İBB olarak bir de bizim tarafımızdaki haberleri sizlere aktarmak, sizinle bunları paylaşmak isteğiyle buluşma talep ettik. Buna dönüş yapmanız, bizi çok memnun etmiştir” dedi.
Kanal İstanbul’un “İstanbul için değerli ve büyük bir tehdit olduğunu” belirten İmamoğlu, “İstanbul’un 3 derin tehdidi vardır. Birincisi zelzele; ikincisi Kanal İstanbul ve üçüncüsü, denetimsiz bir formda büyüyen mülteci problemi. Bu 3 mevzu da Türkiye’yi güvenlik açısından, ekonomik açıdan ve de topluluk sıhhati açısından derin bir formda etkileme riskine sahiptir” diye konuştu.
Bilim insanlarının Kanal İstanbul’la ilgili çalışmalarını kitap haline getirdiklerini aktaran İmamoğlu, “Aynı vakitte kanalla ilgili yaptığımız çalıştayımızın bir raporu var. Bir de süreci çok etkileyen sarsıntıyla ilgili konusu var. Bu 3 yapıtı de size gönderdik uzmanlarınız tekrar tahlil ederler diye” sözlerini kullandı.
‘2009’DAKİ IDARENIN YAPILMAMALI DEDİĞİ HER ŞEY VAR’
Umumi yöneticilere, slaytlar eşliğinde sunum yapan İmamoğlu, bilgilendirmeye Kanal İstanbul’un tarihi süreciyle başladı. AK Parti idaresindeki İBB’nin 2009 yılında hazırladığı etraf sistemi planında, “İstanbul için hayati kıymeti var, katiyen yapılmamalı” denilen her şeyin kanal girişiminde olduğunu söyleyen İmamoğlu, bunları şöyle sıraladı:
- İstanbul’un kuzeye hakikat gelişmesine neden olacak yerleşim kararlarından kaçınılması.
- Tarım ve mera sahalarının gayesi dışında tasarrufunun engellenmesi.
- İstanbul ormanlarının daha iyi korunabilmesi için koruma ormanı statüsüne alınması.
- İçme suyu havzalarındaki kentsel gelişme ağırlıklarını engelleyecek önlemlerin alınması.
- Kıyı yerlerini tehdit eden tasarruflara müsaade verilmemesi.
- İstanbul’un doğal eşik hududu olan 16 milyon nüfusun aşılmaması.
DAVUTOĞLU: GIRIŞIM HAKKINDA ERDOĞAN’LA İHTİLAFLAR YAŞADIK
İmamoğlu’nun telekonferans prosedürüyle sunum yaptığı siyasilerden Gelecek Partisi Umum Yöneticisi Ahmet Davutoğlu, “İstanbul hakkında alınacak her karar, her seviyede büyük bir karardır. İstanbul’un korunması, siyasetin bir anayasası olmalı” dedi.
Kendi başbakanlığı devrinde Kanal İstanbul’la ilgili bir hareket olmadığına vurgu yapan Davutoğlu, vazifeye geldiğinde ilgili bakanlıklardan bahisle ilgili detaylı haberler aldığını söyledi.
Aldığı brifingler sonucunda Kanal İstanbul için iyi bir fizibilite çalışması ve tesir tahlili yapılmadığını gördüğünü belirten Davutoğlu, “Acele bir formda gündeme geldiği için kimi sorular sordum ve o bakanlardan bu soruları cevaplamalarını istedim” diye konuştu.
Kabine üyelerinden aldığı cevaplarla ilgili ve kendi değerlendirmeleriyle ilgili detaylı haberler paylaşan Davutoğlu, o periyotta Kanal İstanbul’la ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la da birtakım ihtilaflar yaşadıklarını aktardı.
‘BU GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ BİR PROJE’
Kanal İstanbul’un AK Parti’nin en değerli girişimi olarak lanse edildiğini söz eden Davutoğlu, şunları söyledi:
“Buradaki bütün donelere katılıyorum. Biraz evvel aktarmış olduğunuz olgular, benim de Başbakanlığım periyodunda sorduğum ve karşılık alamadığım hususlar. Binaenaleyh bu bahislerde size açık desteğimizin olacağını söz etmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanı, bunu şahsi bir girişim olarak savunuyordu. Benim ise bu girişime önemli rezervlerim vardı. Montrö olduğunda hiçbirimiz hayatta değildik, bugün biz, ‘teminat’ diyoruz. Bugün yapacağınız bir küsurda, motamot Musul’u kaybetmemiz, 12 adaları kaybetmemiz üzere yaptığımız bir yanlışta, bir nesli 100 yıl sonra da tesirler. Velev Cumhurbaşkanı’na da söylemiştim: 500 sonra bile bu hadiselerden biri, bu ihtimallerden biri gerçekleşecek olsa bu geri döndürülemez bir girişimdir. Şunun bilinmesini isterim: Başbakanlığım devrinde bu mevzuyla ilgili her türlü hassasiyeti gösterdim. Artık de gösteririm.”
İmamoğlu, sunumda kullandığı slaytı da iştirakçi umumî yöneticilerle e-posta üzerinden paylaştı. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
