İçişleri Bakanlığı eski CHP Milletvekili ve oyuncu Berhan Şimşek hakkında kabahat duyurusunda bulunduğunu duyurdu. Bakanlık, katıldığı bir televizyon yayınında “Vali militan, kaymakam militan” tabirlerini kullanan Şimşek’in TCK’nın 125., 267. ve 301. hususları uyarınca “hakaret”, “iftira” ve “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” kabahatlerini işlediğini savundu.
‘VALİ CUMHURBAŞKANI’NIN TEMSİLCİSİDİR’
Bahse ait İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “5442 sayılı Vilayet Yönetimi Kanununun 9. unsuru ile Valilerin türel durumları, misyon ve yetkileri düzenlenmiştir. Vali, vilayette Cumhurbaşkanının temsilcisi ve idari yürütme vasıtasıdır. Bu sıfatla Valiler, ilin genel yönetiminden Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, misyonlarına ilişkin işleri için valilere re’ sen buyruk ve talimat verirler. Vali, vilayet hudutları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Kabahat işlenmesini önlemek, kamu tertip ve itimadını korumak için gereken önlemleri alır.
Yeniden tıpkı Kanunun 27. ve devamı hususları ile kaymakamların misyon ve yetkileri düzenlenmiş olup 27. unsuru “İlçe genel yönetiminin başı ve mercii kaymakamdır. Kaymakam, ilçede Cumhurbaşkanının idari yürütme vasıtasıdır İlçenin genel yönetiminden kaymakam sorumludur. Bakanlıkların kuruluş mevzuatına nazaran ilçede gereği kadar teşkilatı bulunur. Bu teşkilat (Dördüncü hususun son fıkrasında belirtilen isimli ve askeri teşkilat hariç) kaymakamın buyruğu altındadır” kararını amirdir.
‘DÜŞÜNCE AÇIKLAMASI DEĞİL’
Maddelerle kendilerine verilen misyonları liyakat şuuruyla can siperane yerine getiren erdemli vali ve kaymakamlarımıza ‘militan’! ithamında bulunmak; tüm vali ve kaymakamlarımızın halk nezdinde gözden düşürülmesine ve saygınlığını yitirmesine neden olabilecek, ayrıyeten tenkit niteliğini aşan, fikir niteliği bulunmayan, küçük düşürücü ve aşağılayıcı sözlerdir. Bu sözler “düşünce açıklaması” niteliğinde değildir ve söz özgürlüğü kapsamında bir hak olarak da bedellendirilemez. Tersine hata ögesi taşıdığından cezai soruşturma ve kovuşturma gerektiren sözlerdir.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar