İktisatçı Mahfi Eğilmez, kendi blogunda yayımladığı “Dolar, Euro ve Altın” başlıklı son yazısında “Dolar, bütün paralara karşı kıymet kaybederken Türk Lirasına karşı niye paha kazanıyor?” sorusunun karşılıklarını aradı.
Eğilmez, “Son periyotta Dolar, TL dışında öteki paralara karşı bedel kaybediyor ve bunun sonucu olarak Euro bedel kazanıyor. Euro, ikincil rezerv para pozisyonunda olduğu, altın da karışık durumların beğenilen aracı olduğu için Doların boşalttığı yerlerin bir kısmını birlikte dolduruyorlar. Dolar Endeksi (doların, Euro, yen, pound, İsviçre frangı, İsveç Kronu ve Kanada dolarından oluşan sepete karşı değeri) Nisan ayında çıktığı 103,05 seviyesinden Covid-19 pandemisinin iktisatta yarattığı tahribatla bugünkü 93,00 seviyesine gerilemiş görünüyor. Meğer Dolar, yılbaşında Euro’ya karşı hayli güçlü bir pozisyondaydı ve Euro/Dolar paritesi daima geriliyordu,” diye başladığı yazında, Dolar, Euro ve altının geleceğinin ne olacağı konusunda ise şu yorumu yapıyor:
“Bu kadar karmaşanın ve bu kadar tesirin olduğu bir ortamda bunu kestirmek kolay değil. Fakat bugünkü görünümün, ortada birtakım iniş ve çıkışlarla, en azından ABD Başkanlık seçimlerine (hatta şayet seçimi Trump kaybederse gelecek yılın şubat ayına) kadar süreceğini söylemek mümkün.”
Eğilmez, Doların TL karşısında kıymet kazanmasının nedenlerini sıraladıktan sonra yazısını şu biçimde noktalıyor:
Bundan sonra ne olur? Bunu öngörmek ne yazık ki mümkün değil. Zira işler öngörülebilir olmaktan çıkmış bulunuyor. Öngörülebilir olmaktan çıkmış bir iktisatta riskler arttığı için maliyetler de artacak demektir.
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar
