Gündemdeki son gelişmeleri pahalandıran gazeteci Murat Ehil, korona virüsü yüzünden ölenlerin resmi sayılara 17 Ağustos 1999 büyük Marmara sarsıntısında ölenlerin sayısına ulaştığını hatırlattı ve aşı muammasını kıymetlendirdi. Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın kâfi aşı alınamadığını itiraf ettiğini belirten Ehil, “Hastalık ve vefat sayılarını gizlemekte kullanılan efor aşı tedarikinde kullanılsaydı tahminen artık hem aşı sorunu yaşamayacak hem de dünyada yalancı durumuna düşmeyecektik” yorumunda bulundu.
Türkiye’de idarenin öbür alanlarda da hayal aleminde olduğu belirten Uzman, iktisatta ve hukukta ıslahat telaffuzlarını, yaşanan gelişmeler ışığında irdeledi. “Ankara’daki hava, ıslahat namına kimi vergi kanunlarının değiştirilmesi, o ortada Cumhurbaşkanına yargı üzerinde daha geniş yetkiler verilmesi ile seçim ve siyasi partiler maddelerinin Erdoğan iktidarının daha uzun vadeli olması emeliyle değiştirilmesi istikametinde. Umarım yanılıyorumdur” diyen Yetkin’in yazısından bir kısım şöyle:
“Şikayetlerin artması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından alınıp Erdoğan tarafından Yargıtay üyesi atanması kimi iyi niyetli yorumcular tarafından “tenzili rütbe” sayılmıştı. DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, boşalan Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtay ismine Fidan’ın seçilmesi için 2 Aralık’taki seçimlerin 17 Aralık’a ertelenmesinden sonra, birtakım Yargıtay üyelerinin baskı görerek Fidan lehine adaylıktan çekildiğini söyledi. Bir yanda yargı ıslahatı vaatleri, öteki yanda yargıya müdahalenin arttığı iddiaları…
Öteki neler mi var? Minimum fiyat görüşülürken Toplumsal Hizmetler ve Aile Bakanı Zümrüt Selçuk’un, milletle alay eder üzere Türkiye’de yoksulluğun kalmadığını söylemesi var örneğin. AK Partili Şahin Tin’in CHP’li Engin Altay’ın “kuru ekmek yiyorlar” kelamlarına “kuru ekmek yiyorsa aç değildir demesi var.
Yani yalnızca kovit vefatları ve aşı ile hudutlu değil hayaller dünyası.”
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar
