Anayasa Duruşması, 1994 yılında Şırnak Roboski’ye bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin savaş uçaklarıyla bombalanmasıyla ilgili belgede ‘yaşam hakkı ihlali’ kararı verdi. Kararda zamanaşımı nedeniyle ihlalin sonuçlarının giderilemeyecek olması nedeniyle başvuruculara gördükleri ziyana nazaran 40 bin ila 130 bin ortasında değişen tazminat ödenmesi gerektiği belirtildi.
T24’ten Gökçek Tahincioğlu’nun yazısında Anayasa Duruşması İkinci Bölüm’ün kararına yer verdi. 26 Mart 1994’te TSK’ye ilişkin uçakların bombaladığı Uludere ilçesine bağlı Kşukonar köyünde 25, Koçağılı köyünde 13 kişi ölmüştü. Tahincioğlu şunları yazdı:
Yüksek Duruşma, AİHM’nin 2014’te hadiseyle ilgili verdiği ağır ihlal kararına karşın, soruşturmada gerekli itinanın gösterilmediğini, bu nedenle sorumlular cezalandırılmadan evrakın zamanaşımı nedeniyle takipsizlikle kapatıldığını da belirledi. Yüksek Duruşma, bu durumun, misal ömür hakkı ihlallerinin önlenmesi açısından yargıya ilişkin rolün ziyan görmesine yol açtığına hükmetti. Köylülerin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele ile karşılaştıklarını bildiren duruşma, zamanaşımı nedeniyle kelam konusu ihlallerin lakin manevi tazminatla giderilebileceğini belirtti. Roboski evrakında, gerekli müddette müracaat yapılmaması nedeniyle belgeyi yoldan reddeden duruşma, böylelikle birinci kere savaş uçaklarıyla sivil köylerin vurulduğunu ve bunun ağır bir ömür hakkı ihlali olduğunu karar altına almış oldu.
26 Mart 1994’te, TSK’ye ilişkin uçakların bombalaması sonucunda Şırnak Uludere’ye bağlı Kuşkonar köyünde 25, Koçağılı köyünde 13 kişi hayatını yitirdi. Köylerdeki tüm yerleşim üniteleri yıkıldı,
köylüler ölülerini kendileri bulup defnetmek zorunda kaldı. Cenazeden sonra köylüler, uzun yıllardır yaşadıkları köyleri mecburî olarak terk etti.
Şırnak Başsavcılığı, aksiyonu PKK’nın yaptığını belirterek belgeyi Diyarbakır DGM’ye gönderdi. Diyarbakır DGM ise bu tarafta kanıt bulunmadığını belirterek Diyarbakır Başsavcılığı’na belgeyi iletti. Başsavcılık, PKK tezinde ısrarcı olarak belgeyi tekrar DGM’ye gönderdi. Soruşturmada birinci kere 2 yıl sonra şahitler dinlendi. Şahitler, köye bomba atıldığını açık biçimde anlattı.
Tahir Elçi peşini bırakmadı
Evrak ile ilgili 1997’den 2004’e kadar hiçbir süreç yapılmadı. Öldürülen Diyarbakır Barosu Lideri Tahir Elçi, o periyotta belgenin takipçisi oldu ve aksiyonu PKK’nın yaptığına yönelik hala delil
bulunamadığını belirten savcılıklara yaptığı müracaatlar sonucunda, soruşturmanın askeri savcılığın vazife alanında olduğunu kabul ettirdi. Evrak, Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’na gönderildi.
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar
