ANKARA – Çankaya Belediye Lideri Alper Taşdelen, Ankara’da 6 Aralık 1963 yılında kurulan ve 58 yıl sonra pandemi devrinde tarihi salonlarını boşaltmak zorunda kaldıklarını açıklayan Ankara Sanat Tiyatrosu’na (AST) ait toplumsal medya hesabından açıklama yaptı.
AST’ye takviyelerini ilettiklerini belirten Taşdelen, “Oyunlarını alıp, YouTube kanalımızdan sizlere ulaştıracağız. Bütün salonlarımızı fiyatsız olarak kullanımlarına açacağız. Kızılay’daki tiyatroyu 1 yıl daha kullanıyorlar. Mal sahibi ile görüşmeler yürütülecek” dedi.
NE OLMUŞTU?
Ankara’da 6 Aralık 1963 yılında Asaf Çiğiltepe öncülüğünde kurulan AST, 58 yıldır perde açtıkları tarihi salonu doğum günü olan 6 Aralık’ta boşaltmak zorunda kaldıklarını duyurup şu tabirlerin yer aldığı bir ileti yayınlamıştı:
“Pandemi devrinin getirdiği kaldırılamaz yükler, yıllardır yoksun bırakıldığımız devlet yardımları, mülk sahibinin bir tiyatro kurumuna dayattığı ağır şartlar ve uzlaşmaz hali sebebiyle, bir kentin, bir ülkenin belleğini, tarihini, kültürünü temsil eden, sayısız sanat beşerinin yetişmesine vesile olmuş; oyunlarına, her türlü etkinliklere mesken sahipliği yapmış konutumuzdan ayrılmak zorunda bırakıldık. İzmir Caddesi Ihlamur Sokak’taki tarihi salonunu 6 Aralık 2020’de boşaltmak zorunda kaldığımızı üzülerek bildiriyoruz. 58 yıldır her türlü maddi zorluklara karşın perdelerini açtığımız salonumuzu ayakta tutmak için her türlü fedakârlığı gösterdik. Bu süreçte salonumuzdan kopmamak ismine yaptığımız her türlü teşebbüslerimiz, çalışmalarımız, görüşmelerimiz, çabalarımız de maalesef sonuçsuz kalmıştır. 1963 yılından beri birebir adreste perdelerini açan salonumuz, artık bir otel, otopark yahut bir mağazanın deposu olmakla karşı karşıya kalmıştır. Son dört dönemdir kapalı gişe oynadığımız Yeşim Dorman’a ilişkin oyunun replikleri geliyor aklımıza: “Neyi götürseydik ha!” Sabahlara kadar dekor yaptığımız geceleri mi? Erkan Yücel’in, Yaman Okay’ın, Kerim Afşar’ın, Meral Niron’un oyunculuklarını mı? Timur Selçuk’un eşsiz oyun müziklerini mi? Rutkay Aziz’in sayısız oyun rejilerini mi? Uğur Mumcu’nun Sakıncalı Piyade’sini mi? Maksim Gorki’nin Ana’sını mı? Osman Şengezer’in şahane dekor dizaynlarını mı? Onların kulislerde yankılanan sesini mi? Epey yıldır tiyatroyu yaşatan seyircilerini mi? Neyi alaydık ha! “Bir valize ne sığar ki!” (DUVAR)
Gazete Duvar