“The Man From Toronto”da çok az Toronto var. Sadece alacakaranlık silüetinin uzak bir çekimde görülebilen ikonik CN Kulesi ve Kanadalı tetikçi tetikçimiz (Woody Harrelson) bir göreve çağrılmadan önce dışında bir yerde uzak bir saklanma seçimin birkaç var. misyon ve başka bir yere bir yere – Minnesota, Porto Riko, Virginia’nın yolları.
İronik olarak, Ontario’da yapılacak bir geziden sonra Toronto’dan – Hamilton, Milton Brampton – başka bir yerdemiş olarak görünecek. Harrel, bir yanlış saldırı planına bulaşan beceriksiz bir fitness tutkunu olan Teddy’yi (Kevin Hart) esas itibarıyla Toronto vakasonındaki Gardiner Otoyolu’nun altında seyirdedirler – Washington DC sokaklarında değil, Kadrodaki hiç kimse yönetemez bile. “Toronto”yu doğru telaffuz etmek.
Thom Andersen önce uzun metrajlı sinema denemesi “Los Angeles Plays Itself”de, “Coğrafi ehliyet beceriksizlik için bir mazerettir” demişti. Patrick Hughes’un yönettiği “The Man From Toronto”da, sevdirilmeye değer, daha geniş bir deneyimin tipik bir örneğidir. Klasik Hitchcockian Wrong Man’in genel olarak komik versiyonu olan Har’ın bir goofball cazibesi olsa, çılgın belli korkak rutini da aksiyon filmi bitirme artmaya devam etmeye devam etti bir yardıma, hızla eskiyor. Öte yandan Harrelson, çok fazla kimya olmadan Hart’ın abartılı soytarına düz adam gibi davranan, soğukkanlı harikakanlı oyunuyla çok az şey yapıyor.
Vurma katliamı Teddy’nin spor tek eğitim, uzun bir dövüş sahnesine dönüşen – 2014 yapımı “Kingsman: The Secret Service” filmindeki muhteşem savaşınını daha az gösterle anımsatır – genel duygu harekete geçmek. Bu çok yazık ha?
Toronto’lu Adam
Kaba dil, çizgi roman aksiyon ve grafik şiddet için PG-13 olarak derecelendirildi. Çalışma süresi: 1 saat 50 dakika. Netflix’te izleyin.